SON DAKİKA
SON DAKİKA


Erbaş o koltuktan kalkmalısın
2.11.2021

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş icazet buyurdu, bugün oturduğu koltuğu borçlu olduğu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Mustafa Demirkan’ı Reisül-Kurra yani Hafızların Reisi olarak atadı. Bu tayin yoğun gündem arasında kaynadı gitti. Burada lafı evirmeden çevirmeden Erbaş’a derhal o koltuktan kalkmasını öneriyorum. Bu kadar vefasızlık, bu kadar saygısızlık olur mu Allah aşkına? Atatürk sayesinde o koltukta oturacaksın, sıkılmadan Atatürk’e hakaret edenlerle yol arkadaşlığı yapacaksın.

O güzelim kurumu ne hallere getirdiniz! Cumhuriyetin kuruluşunun kutlandığı günde bile Atatürk’ü unutacak kadar işi sulandırıp işi çılgından çıkardınız. Yazık! Dinimizi tarikatlara, cemaatlere teslim ettiniz, Atatürk’e hakaret etmek için her türlü yolu denemeye başladınız öyle mi? Ayıptır beyler ayıp! Bugün bulunduğun makamın var olmasını silah arkadaşları ile birlikte verdiği mücadeleyle sağlayan Atatürk’e hakaret etmekten geri kalmadığınız yetmemiş gibi ona hakaret edeni ödüllendirerek ondan farkınız olmadığını gözler önüne serdiniz. Bravo size! En büyük Türk Atatürk’e bu kadar saygısızlık yapmanız acaba onun Türk olmasından mı kaynaklanıyor?

Siz bugün Atatürk’ü yarın da Türklüğü de inkar etmeye soyunursunuz. Siz Türk değil misiniz? Erbaş ve Demirkan gibilere hatırlatma yapayım, Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit koyuyorsunuz, sanıyorsunuz ki yıkarız. Şunu hiç ama hiç unutmayın, sahip olduğumuz Cumhuriyet, Atatürk’ün, gazilerimizin ve şehitlerimizin bizlere emanet ettiği ve ilelebet yaşayacak bir rejimin adıdır. Bu zatın yetiştireceği hafızlarla birlikte mi Cumhuriyet rejimini yıkacaksınız? Vallahi billahi kafanıza taş yağacak. Bu arada Büyük Önder’e karşı hile hurda içinde kim var dilerim Yüce Rabbim’den her gece rüyanızda Atatürk’ü göresiniz.

BAHÇELİ GÖRMÜYOR MU

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili konuşurken, Atatürk’e hakaret edenlere karşı yaptırım uygulanması adına ortağına tepki göstermediği gözlerden kaçmadı. Yukarıda Diyanet İşleri Başkanı ve hafızların başı olarak atadığı kişinin Atatürk’e hakaretlerine sessiz kalan Bahçeli’nin inandırıcı olması için somut adımlar atması gerekir. Sözle değil eylemle bu sahiplenme olmalı. Atatürk’e hakaret edenleri bulundukları konumlara getiren ortağına karşı bu anlamda bir hamlesi de olmadı Bahçeli’nin. Diyanet İşleri Başkanı ve çevresi ile diğerlerinin sürekli Atatürk ile ilgili saygısızlıkları bardağı taşırmakta. Bahçeli, her gün Atatürk’e hakaret etmek için mantar gibi bir yerlerden bitenleri görmüyor mu? Atatürk düşmanlarına karşı bir an önce yaptırım uygulamasını kol kola girip yol arkadaşlık yaptığı ortağın da şart koşması gerekir. Bu iş Atatürk’e methiye dizmekle olmuyor, hakaret edenlere gerekli dersi vermekle olur.

ERBAŞ VE YANDAŞLARINA

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu kutladığımız bugünlerde Ersin But’un kaleme aldığı bu satırları din adı altında Atatürk’e hakaret yağdıran Erbaş, Demirkan ve onun gibilere armağan olsun: “Sorarlarsa bir gün sana Cumhuriyet nedir diye, bileklerini göster, özgürse bu bilekler, vurulmamış ise cehaletin, karanlığın kelepçesi, Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde. Sorarlarsa bir gün sana Cumhuriyet nedir diye, gökyüzünü göster, uçuyorsa kuşlar gönlünce, ve sen kuşlar kadar hür isen bu topraklarda, Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde. Sorarlarsa bir gün sana Cumhuriyet nedir diye, denizleri, dağları, ay yıldızlı bayrağı göster. Dalgalanıyorsa nazlı nazlı başımızın üstünde, Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde. Sorarlarsa bir gün sana Cumhuriyet nedir diye, başı göğe uzanan ulu bir çınar göster.

Bugün senin de başın kalkıyorsa gururla, Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde. Sorarlarsa bir gün sana Cumhuriyet nedir diye, okulunda kalem tutan minicik elleri göster. Okuyorsa çocuklar bugün kızlı, erkekli Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde. Sorarlarsa bir gün sana Atatürk kimdir diye, ona sevgi ile çarpan yüreğini göster. De ki; bu güzel yurdun gencinde yaşlısında, aşığın türküsünde, Ege’nin zeybeğinde, Uludağ zirvesinde, Rize yaylasında tütüyorsa ocaklar, alınıyorsa nefes Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde…” Şunu hiçbir zaman unutmayın hiçbir güç Türk milletini Atatürk ve laik ilkelerden ayıramayacaktır.

DÜNYA BASINI NE DEMİŞTİ

Öyle zor bir süreçten geçiyoruz ki, tuzu kuru olanlar ile iktidar yaşanan ekonomik sıkıntının boyutlarını anlamamak için her şeyi güllük gülistanlık göstermek için gayret ediyor. Bakın 2018’de İsviçre basını “Türkiye’nin iflası artık kaçınılmaz” görüşüne yer verdi. 2019 yılının Kasım ayında ise ne tesadüf Hollanda basını, “Türkiye iflas etti fakat bunu tek bilmeyen Türk halkı” diye yazıyor. Yine aynı tarihlerde, “Türkiye’nin iflası Avrupa’yı vuracak” ifadelerini Rus basını kullanıyor.

Bunların dile getirildiği tarihlerde, “Bu gerçekliği medya saklıyor! Nereye kadar!” diye de soru sorulmasına karşın elin oğlu ağzı torba değil ki büzesin denilmiş. Ülkemizde yaşanan gelişmeleri dünya ölçeğinde kantara koyarak değerlendirmek gerektiğini hep dile getirmişimdir. Bu düşünceden yola çıkarak dış basında yapılan ekonomik tespitlerin örneğini ise bu uyarıların yapıldığı 2019 yılında 5,25 lira seviyesinde olan dolar bugün 10 liraya dayandı. Euroyu sorarsanız ise 6,65 lira iken 11 lirayı aşmış durumda. Bu mukayeseden sonra iç piyasada çöken ekonominin dış dünyaya yansımalarını elin oğlunun yazdıkları ile çakıştığını görmek ülkem adına üzüntü verici. Bu tablo karşısında hala Türkiye şahlanıyor demek ve buna inanmak kendi kendimizi kandırmaktan başka bir şey olmaz. Çöküşün kaymağını ülkemizi kuranlara rakıcı deyip ayran içenler olmasın sakın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap