SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fatura bana kalır
23.06.2020

 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işveren temsilcileri ile bir araya gelip emeklilik sistemi ile ilgili toplantı yaptı. Bu toplantıda Erdoğan’ın, 'Bizim sosyal politikalar kurulu var. Onları da dinleyeyim' diyor. Heyet ayrılırken Cumhurbaşkanı mutabakatın sağlanmasının önemli olduğunun altını bir kez daha çiziyor. Ardından 'Sosyal taraflar anlaşamayacak, yine fatura bana kalacak” diye espri yapıyor.

Bu espri aynı zamanda bir mesaj niteliğinde idi. Bir çok konuda faturanın kendisine kaldığını gözlemleyen ve bilen Erdoğan’ın sözleri parti içerisinde de espride olsa dikkate alınmalı. AK Parti’de yaşanan her olumsuzluğun yanı sıra farklı yola sapanlarında faturasının kendisine çıkmakta. Çünkü kraldan fazla kralcı olup, “Reis böyle istiyor” diyerek bir çok konuda adım atıp icraat yapanların yanlışlarının bedelini de Erdoğan ödemekte.
Çevresini saran tabakanın arkasında kendisine gönül veren sayısız kişinin bulunduğunu hatırlatıp Erdoğan’ın biraz da onları görmesi gerektiğini düşünüyorum. Kentlerde partilerinin nasıl yol izlediğini kendi partililerine sorma yerine biraz muhalefete sorma gereği duyulsa sağlıklı bilgi alınır.

Yapılan yoklamaların, halk anketlerinin son dönemlerde çokta sağlıklı yapıldığını söylemek mümkün değil, Kimin, kime ne soru sorduğunu bilen yok. AK Parti’de yukarıdan aşağı bir değişim şart görünüyor, çünkü gönüllere girme sloganı tam anlamı ile yerine getirilmedi ve fatura yine Erdoğan’a çıkacak. İşte bu esprinin gerçekle olan ilişkisinin birkaç örneği bunlar.

BAROLARIN FATURASI

Söz açılmışken Baroları ve avukatlarla ilgili yapılmak istenilen değişikliğin zamanlaması milletin beklediği bunca sorunun arasında yer alması düşündürücü. Gündemi bu tip meşguliyetlerle baş başa bırakmak yerine ülkemizin yığınla sorunu var, onlara bakmak gerek, eğitimden sağlığa kadar salgın nedeniyle o kadar çok sorun yaşanıyor ki bunları çözümleme yerine barolar üzerinden gündemi değiştirmek milletin dikkatini sorunlardan bu alana kaydırmak fayda getirmeyecek biline. Çünkü milletin kafasında yaşadıkları ile oluşturduğu dünya başka. Bu anlamda yaşanan bu tartışmanın da faturası cumhurbaşkanına çakacak. Böyle bir fatura çıkması yerine milletin beklentilerinin karşılığını bulduğu icraatların yapıldığı olumlu faturaların cumhurbaşkanına çıkarılmasını ilgililer sağlamalı.

YÜRÜMEKLE YOLLAR AŞINMAZ

Yürümek sağlığa faydalıdır. Yağların erimesi vücudun sağlıklı olması adına şimdi moda adım adım yürümek ve kayda alıp sosyal medyada paylaşmak. Bu anlamda yürüyüş yapanların sayıları umarım çoğalır. Sağlıkla olmak adına yürüyüş gerekli.

Bir başka alanda da yürünüyor, baro yönetimlerini değişikliği ile ilgili atılan adımlara tepki adına yürüyen baro başkanlarına başkentin girişinde dur denildi. Bırakın yürüsünler ne var bunda. Ankara girişinde önlerini kesip yeni bir tartışmaya yol açmak kime ne kazandıracak.

Beyler yollar yürümekle aşınmaz. Milletin evladı polislerimizi baro başkanlarının karşısına dikip onları dağıtma eylemine sürükleyerek kazanım elde edilmez.
Bırakın yürüsünler, ne var bunda. Anayasal hak olan bir girişimi bu tür yollarla engellenmesi hazırlanan taslağın doğru olduğunun dayatmasıdır. Ne günlere geldik. Bu çağda hala polis gücü ile insanlarımızı sindirmeye çalışıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bırakın polislerimizi millet ile karşı karşıya getirme hamlelerini.  Sırtlarında hak, hukuk ve adaleti temsil eden düğmesi olmayan cübbeleri ile bu yürüyüşü yapan hukuk insanlarına yasak koymak inanın kazanım sağlamaz.

Yürüyen insanlar devlete, millete, bayrağa ve vatana ihanet mi ediyor arkadaş. Demokrasinin verdiği en doğal hak olarak sahip oldukları vatanda bir yanlıştan dönülmesi adına seslerini duyurmak için yürüyorlar. Açıkça söyleyeyim, barolar ve avukatlar ile ilgili yap0ılan değişiklikler kazanım günü kurtarma adına sağlar ama sandıklar kurulduğunda fayda sağlamaz benden söylemesi. Yürütmediğiniz insanlar bilmelisiniz ki sizlerin de hakkını hukukunu gözetme adına görev yapanlardır.

TUŞ OLMA HAMZA GEREĞİNİ YAP

Güreşteki başarıları ile milletin gönlünde taht kuran Hamza Yerlikaya siyasete girdikten sonra önlenemeyen bir yükselişe geçti. Önce milletvekili oldu, ardından verdiği teklifli sporcu şeref aylığı alınmasını sağladı. Bu teklifin mimarı olan Yerlikaya banka yönetim kurulu üyesi, bakan yardımcılığı, cumhurbaşkanı başdanışmanı olarak aylık kazancını tavan yaptırdı.
Sporcu şeref aylığı asgari ücretin 4 katı, banka yönetim kurulu üyeliğinden 12 bin 500 lira, bakan yardımcılığından 23 bin lira aylık alan Yerlikaya’nın başdanışmanlık ücreti ne kadar onu kimse bilmiyor. Yerlikaya’nın bunca tartışmalara son verme adına taşıdığı aldığı maaşın adını taşıyan şerefli sporcu olarak bu iddiaların son bulmasını sağlar. Yaparsa da alkışı hak eder. Haydi Hamza sana yakışanı yap.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap