SON DAKİKA
SON DAKİKA


Harf devrimi'nin dine karşı yapıldığını savunan yalancı
28.09.2020

Bunlar iflah olmaz arkadaş. Ülkemizde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun devrimlerine el ve dil uzatma ahlaksızlığını gösterenler zaman zaman hortlayarak ortalığı bulandırmaktan zevk alıyorlar.

Cumhuriyeti ve laikliği hedefine oturtup oradan sallayıp duran Yusuf Kaplan denilen kişi şimdi de Harf Devrimi’ni eleştirmiş, bu devrimin ‘cinayet’ olduğunu söyleyecek, devrimin dine karşı yapıldığını ileri sürecek kadar sorumsuzlaşmış.

Bu adamın ahlaksızca dile getirdiklerinin boyutu mide bulandırmaya başladı. Harf Devrimi'nin "cinayet" olduğunu öne süren bu zat "Harf devrimi ve dil devrimiyle, Türkçe, ait olduğu, inşasında kilit rol oynadığı medeniyet dünyasından kopmasına yol açacak bir intihara soyundu. Hiçbir toplumun yaşamadığı bir cinayete imza attı!" deme saygısızlığını bile göstermiş.

Utanmamış, daha önce Murat Bardakçı tarafından yalan olduğu ispatlanan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye ait olduğu iddiasıyla şu sözleri yazısına taşıdı:

“Harf Devrimi’nin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlamak değildir. Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere, geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri, eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı” diyerek tarih sahtekarlığı da yapmıştı.

Bakın Bardakçı, İsmet İnönü’nün aslında ne dediğini şöyle belirtmiş, “...Harf inkılâbı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. ...Harf inkılâbının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve Arap dilinin tesiri hakkında yeni nesiller bizim kadar fikir edinemezler. Bir misal olarak söylemek isterim: Benim çocukluğumda kültür sahibi adamlar Türk dilinin kifayetsizliğinden, eksikliğinden meyus olarak bahsederlerdi ve bunun için cemiyet içinde hem Türk diye bir millet olarak Arap’tan ayrılığı kaldırmalıydık hem de ‘Sağlam bir dile kavuşmak maksadıyla Arapça’yı kabul etmeliydik’ derlerdi. Yani ‘Vaktiyle devleti kurarken ve Türk dilini yaparken Arap dilini kabul etmek doğru olacaktı’ görüşünü hararetle savunurlardı.

Anadolu’da ilk Türk devletini kuranların hepsi Türk Beyi olarak devlet başına geçmişler ve millî hususiyetlerini muhafaza etmişlerdir. Sonra, Osmanlılar devrinde, edebiyat vesilesiyle dil ihtiyacı genişledikçe sanatı Arap dili üzerinde işlemek hevesi millî kültürü zayıflatmıştır. Bizim devrimizde Latin harflerine geçmek Türk dilini ve milli kültürü kurtarmak için esaslı bir etken olmuştur.” Hani nerede dine karşı yapıldığı belirtilmiş, bu sorumsuz insana sormak gerek. Devrimin temelinde milli kültürü Türkçeyi kurtarmak yattığını anlıyoruz. 

Başkasının sözlerini çarpıtarak millete yalanlarla aktarmanın adı olsa olsa ahlaksızlık olur. Bir tarafından uydurduğu saçma sapan, gerçek dışı sözlerle milleti kandırmaya soyunan bu yüzsüzlere yazıklar olsun! Şunu da söyleyeyim bu tiplere, nerenizi yırtarsanız yırtın Atatürk ve silah arkadaşlarının bıraktığı Türk vatanı, kurdukları Türkiye Cumhuriyeti al bayrağımız altında dünya döndükçe Türk milleti tarafından ilelebet yaşatılacaktır.

AÇILMIŞ FABRİKAYI YENİDEN AÇTIRDILAR

AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST ödül töreninin ardından 300 fabrikanın açılışını yaptı. İş dünyasına yeni fabrikaların kazandırılması elbette sevindirici olarak yorumlanacak. Yaşadığımız bu sıkıntılı süreçte istihdam adına da böyle bir adım atılması elbette güzel.

Gelin görün ki dikkatlerden kaçmayan küçük bir ayrıntı vardı, açılışı yapılan fabrikalar arasında bir tanesinin açılışının daha önce iki bakan tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Hangi akıllı bu fabrikayı araya sıkıştırdı ise bunun adına yağcılık ya da cumhurbaşkanını aldatmak denilmez mi?

Yeni diye lanse edilen fabrikalar içerisinde olan 45 yıldır faaliyette olanı mı ararsın, hatta bu fabrikanın yönetim kurulu başkanı bu açılış için, ‘düğmeye basıp aç-kapa yaptılarsa onu bilemiyorum’ gibi ilginç de bir yorum yapmış.

Bir başka iddia da CHP’li Şahinbey İlçe Başkanı Zeki Gürsel’den geldi. Gürsel, açılışı yapılan fabrikalar arasında 50-60 yıllık fabrikalar olduğunu iddia ederek, “Yeni diye belirtilen fabrikalara gerekli işçiler nerede?” diye sordu.

Bu arada salgınla ilgili sosyal mesafe, maske ve hijyen diye yetkili yetkisiz herkes bağırırken, Cumhurbaşkanı’nın katıldığı törenin ardından halka yapılan çay dağıtma sırasında bu kurallar çiğnendi. Bu konuda en fazla hassasiyet gösteren Cumhurbaşkanı’nı böyle bir manzara ile karşı karşıya bırakanların vicdanı rahat mı?

Diğer taraftan Cumhurbaşkanı’na 300 fabrika açılışı yaptırdığını sağlayanlar acaba ortaya çıkan bu gerçekler sonrası nasıl bir yol izleyecek, ya da Cumhurbaşkanı kendisini aldatan bu kişilerle ilgili nasıl bir yol izleyecek hep birlikte göreceğiz.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap