Ülkemin yığınla sorunu var. İç, dış borçlanma aldı başını gidiyor, döviz rekor kırıyor, enflasyon fırladı, mutfaklar yanıyor, ceplerdeki delik büyüyor, milletimiz yoksulluk çadırlarına mahkum edilmeye devam ediyor kısaca işler hiçte ülkemiz adına iyi gitmiyor.

Bunlar bir ülkeyi batağa sürükleyen etkenler olduğunu bilmeyen yoktur. Böyle bir tablo ile ilgilenen var mı desen yok. Varsa yoksa İstanbul seçimi diyerek kollar sıvanmış, her yol mubah sayılır cinsinden iftiralardan, montaj vidolara, cemaat ziyaretlerinden tokat yalanlarına varıncaya kadar her yol deneniyor, yeter ki millet yaşanan bu sıkıntılardan uzak dursun.

Diğer taraftan ise adalet mülkün temelidir diyerek hepimizin güvencesi olan hukuka darbe vurmak için eline fırsat geçiren kağıttan kabadayı misali bayan avukatın eteği ile uğraşmayı kendine görev sayıyor. O kutsal kürsüde oturan hakimin ilgi alanına avukatın etek boyu neden girdi acaba. Önündeki dosyadan, sanıklardan, mağdurlardan fırsat bulup etek boyuna bakma fırsatını yakalaması garip.

Hani adliyelerin raflarında dava dosyaları birikmişti, hani karınca misali duruşmalar sürüyordu. Baksanıza hakim bey bu kadar yoğun iş mesaisi arasında avukatın eteğinin ölçüsünü alma zamanı bulmuş. İstanbul adliyesinde mahkeme kürsüsünde oturan hakimin görevi adalet dağıtmak. İnsanların kılık kıyafetlerinin ölçüsünü almak değildir.

Bu yetmezmiş gibi İzmir’den gelen haber işin tuzu biberi oldu. Bu kez kadın hakim, şikayetçisi olduğu davanın iddianamesini kabul ediyor, kendine davetiye çıkartıyor, yetmezmiş gibi ilk duruşmayı da hakim sıfatı ile yönetiyor. Sanık avukatlarının şikayeti üzerine de davadan çekiliyor.

Adaletin düştüğü duruma hayret etmemek mümkün değil. Ülkemizde hak, hukuk adaletin temsilcilerinin saptıkları yola bakın. Bir değil iki hukuk skandalı yaşanıyor.  Biri etek ölçer, diğeri kendi davasına bakar arkadaş biz kime güveneceğiz

Şikayetçi olunan bu konuma nasıl gelindiğini irdelemek gerek. Adalet dünyası kendi sahip olduğu prensipleri, elindeki yetkileri başkasına teslim etmek gibi bir anlayışa bürünürse olacağı da bu olur. Ortada suç yokken bir bayanın eteğini ölçme yetkisini kendine gören anlayışın iyi takip edilmesi gerek. İstanbul’da ki hakim tedbiren görevinden uzaklaştırıldı. Ben söyleyeyim hiçbir şey çıkmaz, hakim kendisini protesto edenleri mahkeme salonunda alkışlamaya devam eder, diğeri ise kürsüye çıkarak adalet dağıtmaya devam eder.

Söyleyeceğim, alnının akıyla, namusuyla, şerefiyle görevini yapan, adalet mülkün temelidir sözüne riayet edip ülkemin ve milletimin geleceği adına duruş sergileyip adalet dağıtanların üzerine leke düşüren bu isimler ile gerekli yaptırımlar yapılmalı ki bu kuruma duyulan güven yeniden inşaa edilsin. Adalet neden bu hale geldi, herkes şapkasını önüne koyup düşünsün. Düşünmeli çünkü bu adalet bir gün hepimize gerekli olur. Buradan görevini hakkı ile yapanlara selam olsun diyor, yalpa yapanlar ile ilgili ise gereğinin yapılmasını temenni ediyorum.