Enginyurt, dün dediklerinin arkasında yürümeye devam ediyor. Bugün herkesin dile getirdiği ancak iktidarın bir türlü kabul etmediği gelişmelere parmak basarak adeta halkın duygularına rehber oldu.

Anketler Cumhur İttifakı’nın oy kaybettiğini söylüyor, trol hesaplarla bunun olmadığına inanan ve halkı inandırmaya çalışanlara ‘keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’ sözleri ile tepki gösteren Enginyurt halkın sesine kulak tıkayanlara adete ders vermiş.

Hep dedik, esnafımızın, işçimizin, köylümüzün, sanayicimizin, gençlerimizin, memurumuzun, kadınların sesine kulak vermeyenlerin geleceği olmaz diye. Kulağının üzerine yatıp kendi bildiğini doğru diyerek millete dayatan anlayışın yarınları olmayacağını geride bıraktığımız zaman diliminde gördük. Millete kulak vermeyen, milletin sesi olanları dikkate almayıp, yapılan eleştiriler karşısında öfkelenip beğenmediklerini linç etmeye yönelenlerin yarınları olmamıştır. Enginyurt yarın çok geç olacak demiş, bugün yaşananlar geçten de öteye geçti, sabır taşı çatladı, millet öfke patlaması yaşamaya yakın biline.

ÖFKE PATLAMASI

Toplum olarak öyle bir hale geldik ki sanatçısından sokaktaki vatandaşına kadar herkes öfke patlaması yaşıyor. Bugün siyaset sahnesinde öyle sorumsuz paylaşımlar yapılıyor ki, sanatçı komşuyu tekme tokat dövüyor, kendisini rahatsız ettiği için şikayete bulunduğu kişi milletvekilinin aracına saldırıyor.

Nereye gidiyoruz diye soran yok. İktidarın muhalefete, muhalefetin iktidara karşı kullandığı üslup yerlerde sürünür oldu. Siyasetçiler böyle yapıyorsa, vatandaş yaşadığı zor günlerin stresinde önüne gelene saldırmaz mı?

İnsan olarak öfke patlamasının neden yaşandığına iyi bakmak gerek. Adamın yada kadının birbirleri ile yaşadığı sorunlar, aile içerisinde sindirilmeler, dargınlıklar,kıskançlıklar, saygısızlık ve inatçılık yaşanan durumlar, haksızlık yada sorumsuzlukla karşılaşıldığında, trafikte, ağır küfürle karşılaşıldığında yada haklı olduğumuzda beklentilerin karşılanmadığında öfkeleniyor insanlar.

Bir dakika, bitmedi! Toplum olarak öfke patlamasının yaşanmasına neden olan faktörlerde var. Özgürlüklerin kısıtlandığı hallerde toplum öfke göstermekten bugüne kadar imtina etmedi. Baskıcı bir yönetim şeklinde de toplumun sabır taşının çatladığı anda da öfke yaşanıyor.

Adaletsizlik, liyakatsizlik ve hukukta yaşanan adaletsizliklerde kişileri yada toplumu gererek öfke göstermeye yönlendiriyor. Sistemin ayarları ile oynanıp yönetmenlik dışı girişimler karşısında da toplum öfke patlaması yaşıyor.

Kişilerin ve toplumun öfke patlaması yaşamaması için öfkenin bilinçli olarak kontrol edilmesinin yarattığı olumlu tepkiler olabilir. 

Öfkenin kaynağı bireysel olarak karşılaşılan gelişmelerin yanı sıra, toplumsal hakları konusunda atılan yada yapılan baskıcı anlayış olduğu bir gerçektir. Bu anlamda siyasetçisinden sanatçısına kadar herkesin üzerine düşen sorumluluğu bu anlamda yerine getirmesi şart oldu. Çünkü gidiş iyi değil, hem bireylerin, hem de toplumun öfke sınır taşı çatlamak üzere.