SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kimlik belgeleri alınmalı
9.05.2022

Yazar, siyaset ve devlet adamı, milletvekili, Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt’un 19 Eylül 1930’da Türklük ile ilgili söylediği, "Ben Türk değilim, benim kimliğimi tanıyın" diyene yapılacak bir tek şey vardır.


Onu Türk sayan nüfus kağıdını, yani kimlik belgesini elinden alıp, "Tamam, şimdi istediğin kimliğe bürün, git kendine başka bir yer bul," demek!!!

"Bu devlet benim devletim değil, biz ayrıyız, biz ayrılmalıyız, bize de özel haklar verilsin" diyenlerin hepsi, kendilerine Türk kimliği bahşeden Nüfus kağıdından arındırılmalıdırlar!..” sözlerini bugün sığınmacılarla ilgili yapılanlar ve söylenilenleri hatırlayarak değerlendirmek gerek.


Türklük adına Nihal Atsız’ın aşağıdaki sözlerini de herkesin dikkate alması gerektiğinin altını çizmek isterim. Atsız, “Halbuki yıllarca devam eden siyasi denemeler göstermektedir ki; bu ülkenin geleceği yine Türkçülerin yüksek görev ahlakı sayesinde kurtarılacaktır. Zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiçbir kuvvet duramaz.”


“Ülkemizin ve Türk Dünyası’nın içinde bulunduğu buhrandan çıkması için sağda, solda çare aramanın gereği yoktur. Her Türkçü kendisini Türklük gurur ve şuuruna sahip bir nefer gibi görmeli, atalarının bıraktığı buyrukları kusursuzca yerine getirmelidir. Tarih boyunca bu millet hiçbir zaman çaresizce beklememiştir. Bu gün de beklemeyecektir ve bütün Türkler bir ordu zihniyetiyle birleşip gerekli hamleyi yapacaktır.”

Ne mutlu Türküm diyene.


HAMLET’İ BİLE OYNADILAR


“Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur” sözlerin sahibi Mustafa Kemal Atatürk. İşte bu noktada Halide Ayas’ın paylaştığı Mersin Aslanköy’nün eli öpülesi kadınlarının fotoğrafına iyi bakmak gerek. Ayas, “Havaalanında bekleyen bu hanımlara dikkat ettiniz mi? Ayvalığa gidiyorlar. Tiyatroda sahne alacaklar. Evet tiyatro oyuncusu hepsi de. Mersin'in Arslanköyünden. Tiyatro köyde, sağ baştaki hanım (Ümmiye Koçak) tarafından 2001 de kuruldu. Ünleri taa Amerikalara kadar uzanıyor. 2012'de Hamlet'i bile oynadılar. Sahne tozu yutmuş Anadolu'nun kadını onlar. Ne kadar güzel değil mi? Saf ve temiz duyguların sanatla iç içe olması” ifadeleri sanırım kadınların neden bir ülkenin ve sanatın var olması için önemli olduğunu anlatıyor.


ANNELER GÜNÜ


Anneler günü. Sevgisini hiçbir zaman esirgemeyen annelerin günü. Aslında bir gün değil her gün anneler için önemli. Ocaklarının tütmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan anneler için söylenecek o kadar çok söz var ki, insanın babası arkasındaki dağ, annesi ise sığınacağı limandır. Ben ikisinin de yokluğunun özlemini her geçen gün artarak yaşıyorum.

Bugünde annelere sunulacak bir hediye için herkes hediye almayı kendini görev bilir. Hangi hediyeyi alırsanız alın anneye sunulacak en güzel hediye sevginiz olacaktır.

Yaşanan ekonomik çöküş içerisinde çocuklar annelerine nasıl hediye alacaklar. Cep delik, boyunlar bükük. Bayramı buruk yaşayan evlatlar bugün için üzerlerine düşeni yapamamanın hüznünü yaşar.

Şimdi bugünde bir kez daha sormak isterim ilgilisine, yetkilisine, söz sahibi olan herkese ülkemizde insanlarımız neden bu kadar mutsuz, neden ötekileştirildi, kutuplaştırıldı. Millet insanlıktan uzaklaşıp birbirini yer duruma getirildi.


Bir başka sorum ise ülkemde her gün bir kadın cinayete kurban giderken kimse kılını kıpırdatmıyor. Kan, öfke, şiddet cinayetler durmuyor, neden niçin irdelenmiyor. Ekonominin yarattığı erozyon etken tamamda kadınlara yapılan şiddetin önüne geçmek için etken olan Uluslararası İstanbul Sözleşmesi bir gecede tek kalemde iptal edildi.

Hayatı elinden alınan her kadının sorumlusu dağdaki koyundan bile sorumluyum diyenler ile ülkemizde iradeyi elinde bulunduranlara Allah hak ve adaletle idare edenleri sever hatırlatmasını yapıyorum.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap