SON DAKİKA
SON DAKİKA


Saray'dan telefon eden kim?
15.08.2020

 
İstanbul Sözleşmesi üzerinden kadınlara en ağır hakaretleri edenlere tepki koymaya devam edeceğiz. Kadınların ve çocukların üzerinden laf salatası yapanların sesi kesilene kadar bu tepki sürmeli ve kesintiye uğramamalı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AK Parti’nin kadınları için AKP'nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarlarını, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Bu ifadelerin ardından sözleşmenin kaldırılmasını savunan Yusuf Kaplan adlı kişi sosyal medya hesabından Saray’dan arandığını belirterek kendisine, “Cumhurbaşkanımızın makamından aradılar: ‘Bir kuşağın zihin dünyasını şekillendirdiniz. Sizin eleştiri ve önerilerinizi önemsiyoruz. Size yakışan da bu hakikatli duruşunuz. Lütfen yazmaya devam ediniz. Üzülmeyiniz’ dediler. * Kalbî teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum” denildiğini yazdı.

Böyle söylemde bulunan kim ise onunda ortaya çıkması gerekir.  Cumhurbaşkanı kadınlara karşı saldırıları kınarken Saray’dan birileri bunun aksinde hareket ediyorsa buda o kişinin cumhurbaşkanına ve kadınlara ihanet ettiğini göstermektedir. Saray bu söylemin doğru olup olmadığını umarım açıklar.

Cumhurbaşkanı ‘Kadınların onuruna yapılan saldırılara izin vermeyeceğiz’ derken, Saray’dan arayan kişinin Kaplan’dan bu yönde yazılarına devam etmesini istemesi abesle iştigaldir. Dedim, yineliyorum, cumhurbaşkanı Saray’dan ihanete mi uğruyor? Böyle bir telefon açılmış mı açılmamış mı? Bunun netleşmesi gerek.

SUSTURUN ŞU TİPLERİ

Devlet memuru olmanın asaleti, şanı ve şerefi vardır. Çünkü devletin temsilcisi ve emrinde çalışan, alın teri akıtan bir sorumlu bireydir. Onun görevi insana ve devlete hizmettir. Gelin görün ki Türkiye Elektrik Dağıtım Kurumu’nun Genel Müdür Yardımcısı Bora Ülker Niyazoğlu hizmet adına ter akıtıp düşünce üreteceğine muhalefet parti liderlerine sosyal medya üzerinden hakaret üstüne hakaret etmiş.

Liderlerin, siyasilerin Müslümanlığından başlamış, kişiliklerine varıncaya kadar saydırmış. Kim bu adam, bu cesareti nereden alıyor? Asmış, kesmiş, boğmuş. Terörle ilişkilendirmiş, kendisi süttün çıkmış ak kaşık gibi ağzına geleni söylemiş.

Nedir millet ve ülke olarak ağız ishali olmuş bu adamlardan çektiğimiz? Artık bu zırvalıklardan millet bıktı. Buradan cumhurbaşkanı ve bütün bakanlara sesleniyorum, susturun şu adamları lütfen! Milleti germenin, bölmenin, sinirleri ile oynamanın inanın zararını hep birlikte göreceğiz. Niyazoğlu’na şunu hatırlatmak isterim, bu laflarla peynir gemisi yürümez, devlete ve millete daha iyi nasıl hizmet ederime kafa yor.

AYILARA AYI DEMEYİN

Orman yangınları ile boğuşmanın yanı sıra çevreyi kirleten arsız ve aymazlarla da uğraşılıyor. Bakın sosyal medyada Karadeniz Bölgesi’nde çekildiği belirtilen bu fotoğrafta yer alan ‘Ayılara ayı demeyin’ başlığı cuk diye oturmuş. Sosyal medyada yayılan fotoğrafta, kumsalda içtikleri ve yedikleri ürünlerin kaplarını olduğu gibi bırakan şahıslara tepki yağdı.

Çevrenin kirlenmesine neden olanlara ayı demek en doğru söz olurken, artık ayılara da ayı demekten vazgeçelim, çünkü onların yerini bu görüntüyü yaratanlar aldı.


 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap