SON DAKİKA
SON DAKİKA


Sümen altı edilen milli güvenlik kurulu kararı
29.08.2020

 
Ülke ve millet olarak 15 Temmuz2016’da kara bir gün ve gece yaşadık. O gün şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Cumhuriyete karşı yapılan bu ihanet Türk milletinin iradesi ve kararlı duruşu ile yerle bir edildi.

Bugünü yaşayacağımız söylemleri o tarihten önce sokaklarda, kahvelerde, evlerde toplantılarda ‘F tipi’ adı verilerek tehlike geliyorum diye konuşuluyordu. Bu ihanet şebekesinin girmediği delik kalmamıştı. Doymuyorlardı bir türlü, iktidarın da altını oymaya başladılar. Çünkü hedefleri Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının emanet ettiği cumhuriyetimizdi.

İktidar partisinin eski milletvekili bir televizyon programında bu tehlikenin konuşulduğu Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararın sümenaltı edildiğini ağzından kaçırdı. Bu karar ne zaman alınmıştı derseniz 2004 yılında.

O KARARDA NE VARDI

Belki okumuşsunuzdur, tekrarlamakta fayda var. Milli Güvenlik Kurulu’nun cumhurbaşkanının başkanlığında yaptığı toplantının 481 sayılı kararında şu ifadelere yer verilmiş: “24 Haziran 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı’nın gündem konularından biri olan, ‘Türkiye’de Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen’ konusu gündeme gelmiş, yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerine karşı bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş ve bu konuda tavsiye kararanın hükümete bildirilmesine karar verilmiştir.”

KARARIN ALTINDA KİMLERİN İMZASI VAR?

Kararın altında ise dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, bakanlar Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu ve Orgeneral Aytaç Yalman, Oramiral Özden Örnek, Orgeneral İbrahim Fırtına ve Orgeneral Şener Eruygur’un imzaları bulunmakta

BUNLARI PAYLAŞANLARA KIZMAYIN

Bu kararın o tarihte ciddiye alınıp gerekli önlemler alınsaydı, FETÖ bu kadar palazlanmaz, yüzlerce kardeşimiz şehit ve gazi olmazdı dimi? Bu gerçeği halktan saklamayan geç de olsa açıklayan iktidar partili eski eski milletvekili Resul Tosun’a ve bunu konuşan, paylaşanlara kızmayın.O tarihten bu yana alınan yolda neler yapıldığını ve yapılması gerektiğini yeniden gözden geçirmekte fayda var.

Millet olarak 15 Temmuz’da yaşanan ihanetin fotoğrafını çekerken arka planda neler yaşandığını öğreniyoruz. Yada hatırlıyoruz. Tosun’un bu sözlerinin ardından bugün daha dikkatli olmalıyız, 15 Temmuz’dan sonra nelerin değiştiğini iyi irdelemeliyiz. Bir hatırlatma: FETÖ’nün boşalttığı alanları MGK kararında işaret edilen faaliyetlerde bulunanlar mı dolduruyor bunu da takip etmek gerek.

30 AĞUSTOS KISITLAMASI

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kazandığı zaferin kutlanıldığı 30 Ağustos için getirilen kısıtlama için eleştiri yapılıyor. Geride bıraktığımız sürede milli bayramlarda ve ve Atatürk’ün yaşamını yitirdiği 10 Kasım tarihlerinde yaşanan gelişmelerin bugün kısıtlama getirilmesine gösterilen tepkileri doğurduğunu unutmamak gerek.

Neler yaşandığına bakıldığında, 23 Nisan ve 19 Mayıs gösterilerinin statlarda yapılması iptal edildi. Atatürk anıtlarına çelenk konulmasına yasaklar getirildi. 23 Nisan’da devlet erkanının Anıtkabir’e gitmesi kaldırıldı. Bayramların iptal edilecek bir gerekçe olmayınca ya hasta olundu veya yurt dışı gezisi düzenlendi. 23 Nisan resepsiyonuna TBMM Başkanı katılmadı. 23 Nisan’ı yok saydı. 19 Mayıs kutlamaları gölgede bırakılmak için farklı etkinlik düzenlendi.

Statlardaki törenlere hasta olduğu için katılmayanlar miting yaptı. 29 Ekim törenlerini deprem ve şehitlerimiz olduğu için iptal edildiği akşam düğüne gitmekten sakınca görmedi. Dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül 23 Nisan törenlerine katılmadı. İlk kez başbakansız 10 Kasım anması yapıldı.

Kilis’te roket saldırısı nedeniyle vatandaşlarımızın ölümü nedeniyle törenler iptal edildi. Devlet erkânı 23 Nisan törenlerine yas nedeniyle katılmazken akşam Antalya’da havai fişekli, ses ve ışık gösterili EXPO törenlerine katılmakta sakınca görmedi.

30 Ağustos’ta resmi törenler sırasında ilk kez sivillerin Anıtkabir’e girmesini önlemek amacıyla barikat konuldu.Dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman 10 Kasım günü aniden rahatsızlandığı için Anıtkabir’deki törenlere katılmadı. İlk kez rütbeli askerler Anıtkabir’e alınmadı. Genelkurmay Başkanlığı’nın daha önce duyurduğu “Ata’nın huzurunda ordu-millet el ele” adı altında yapılacak etkinlik birkaç saat kala iptal edildi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Fesli Kadir” lakabıyla bilinen Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti.Erbaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın cuma gününe denk gelmesi nedeniyle yayımladığı hutbede Atatürk’ün adını anmadı.Harf Devrimi ile her şeyin sıfırlandığını söylendi.

İşte bunlar olduğu için bugün 30 Ağustos’a kısıtlama getirip Malazgirt’te binlerce kişinin bir araya gelmesine ve salgın ile yüz yüze bırakılmasına izin verilmesinedir bu tepki. Yoksa hükümetin ülkemiz ve milletimiz adına açtığı şemsiyenin altına kimse girmekten kaçınmaz, işte bu doğrultuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun’un, "30 Ağustos Zafer Bayramımız bu sene de devletimizin şanına yaraşır şekilde kutlanacaktır. İdeolojik saiklerle ve yersiz beklentilerle kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışanların asılsız açıklamalarına itibar edilmemesini önemle rica ediyoruz. Birliğimiz, dirliğimiz daim olsun" açıklaması ise önemliydi.


 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap