Ülke olarak o kadar sıkıntıyla boğuşurken bir de kendisini 'Uşşaki Tarikati Lideri' olarak tanıtan Fatih Nurullah adlı kişinin iğrençlikleriyle uğraşmaya başladık. Müridinin 12 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan bu şahıs tutuklandı ve ifadelerindeki iğrençlikler insanın midesini daha da bulandırdı. Lideri olduğunu iddia ettiği tarikat bu kişi ile ilgisi olmadığını açıklamış.

Sözde tarikat liderinin, mağdur kızımızın babası ile yaptığı konuşma ise nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu göstermekte. Utanmaz adam, pişman olduğunu belirtip, "Bu duyulursa ya intihar ederim ya bu diyardan çeker giderim. Sizinle bu kadar hukukumuz var. Hata yapmış olabilirim ama ileri giden bir mevzu da yok. Ben gittim mi tarikat zaten biter, bu kadar hizmet ortada kalır. Senin ocağına düştük yani" sözleri ile babayı ikna etmeye çalışmış.

Mürit olmayı kendilerine layık görenlere de iki çift lafım var. Arkadaş, size Yüce Allahım bir akıl vermiş, kutsal kitabımızı okuyun demiş; ama siz bunları birine teslim etmiş, onun peşinden gitmeye başlamışsınız. Yapmayın lütfen!

Ne kadar tartışsak da eleştirsek de dinimiz adına görev yapan kurumun Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu unutup, bu tip adamların peşine takılmanın sizi insan olmaktan uzaklaştırdığını fark edin artık. Dinimizi yaşamak istiyorsak rehberimiz kutsal kitabımızdır. Dinimiz adına tarikat kurup milletin manevi duygularını sömürmenin yanı sıra maddi olarak kazanç elde edenleri de gördük.

Yaşanan bu olay Diyanet İşleri Başkanlığının önemini bir kez daha göstermiştir. İşte bu tür sapkınlıkların yaşanmaması, dinimizi bu tip kişilerin sömürmemesi için başkanlığın görevini en iyi şekilde yapması gerekir.

İslam dini tarikatlara teslim edilmeyecek kadar ulvidir. Bu konuda tek sorumlu olduğuna inandığım Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluş gerekçeleri çerçevesinde cesaretle bu tarikatlar, şeyhlere meydanı boş bırakmamalı. Dinimi öğrenmek isteyen her kişinin başvuracağı tek adres Diyanet İşleri Başkanlığı olmalı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, olayın ardından, "Vahim olayı yakından takip etmekteyiz. Yargıya intikal eden bu olayın adli mercilerce en kısa zamanda tüm yönleriyle aydınlatılacağına ve tarikat liderine hak ettiği en ağır cezanın verileceğine olan inancımız tamdır. İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde, kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı da aziz milletimizi bir defa daha uyarıyoruz. Hem dini duygu ve değerlerimizin hem de göz bebeğimiz olan çocuklarımızın istismara karşı korunması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz" açıklamasını yaptı.

Bu yetmez, artık tarikatlar adına başkanlığın çalışma yapması kaçınılmazdır. 

Bakın, FETÖ’nün boşalttığı yerleri tarikatların doldurduğu yönünde iddialar ortalıkta cirit atıyor. Bu hainlerin yaşattıklarını bir daha yaşamamak için Diyanet İşleri Başkanlığı üzerine düşeni fazlasıyla yapmalıdır. Diyanet’in bunları yapacak kadroları olduğunu da biliyorum. Diyanet İşleri Başkanlığına başlatacağı çalışmaya katkı koymak ve destek vermek herkesin görevi olacaktır. 

Artık siyasetçilerimiz de tarikatlar konusuna ciddi manada yaklaşım göstermeli. Dinimin tarikatlara teslim edilmesine ve dinim adına ahkam kesilmesine lütfen izin vermeyin. Bunun örneğini 2016’da yaşadık. Yeni bir ihanet daha yaşanmak istenmiyorsa iktidarı, muhalefeti ve sivil toplum örgütleri akla kim geliyorsa hepsini tarikat konusunun ülkemiz gündeminden kalkması için göreve davet ediyorum. Yarın yaşanacak olumsuzluğun sorumlusu bugün tarikatlar karşısında gereğini yapmayanlar olacaktır.

Dedim ya, kutsal kitabımda da yer aldığı gibi okumak, cahillikten kurtulmak, cehalete karşı savaş açmak, sahip olduğun özgürlüğü bir başkasına teslim etmemeni sağlar. Bakın, bir alıntıya göre, insan, okuduktan sonrası neler öğreniyor:

“Tıp okursan karşına insan DNA'sının şempanze ile yüzde 98 aynı olduğu çıkar.

Biyoloji okursan karşına evrim çıkar.

Fizik okursan karşına Big Bang çıkar.

Kimya okursan karşına elementlerin kaynaşmasıyla ilk canlıların nasıl oluştuğu çıkar.

Tarih okursan karşına dinlerin nasıl ortaya çıktığı çıkar.

Jeoloji okursan karşına dünyanın 4,5 milyar yıl yaşında olduğu çıkar.

Arkeoloji okursan karşına tüm Ortadoğu dinlerinin temelini oluşturan Sümer kültürü çıkar.

Paleontoloji okursan karşına dinozorlar çıkar.

Embriyoloji okursan karşına insanın balık atasından kalma solungaçları ve kuyruk çıkar.

Ama hiçbir şey okumazsan sana ne söylenirse ona inanırsın.

Hep başkasının sana sunduğu hayatı yaşarsın.

Başkalarının doğrularıyla yaşamak zorunda kalırsın.

Seni herkes kandırır ama sen bunların hiçbirini fark etmezsin bile; kendini çook akıllı zannedersin...”

İşte okumazsan gider o aklını da tarikat lideri diye geçinen bu tiplere teslim edersin.