Mahmut Esat Bozkurt’un, Tan gazetesinde 1942 yılında dile getirdiği bir anısını bugün bir kez daha hatırlatmak istedim. Çünkü Türk milleti olmanın, Türk olmanın ayrıcalığı ve gururu bir başkadır. Bakın o yazıdan alıntıda Büyük Önder Dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk Türklük adına neler söylemiş, bugün Türklükle sıkıntısı olanların biraz olsun yüzleri kızarır:

Bir gün, beraber oturuyorduk, Merhum Nuri Conker bize, şaka ettiğini işaret ederek:

‘Canım’, dedi. ‘Türklük mürklük ne imiş? Zaten bütün insanlar birbirine karışmıştır. Bunun artık Türk'ü Acem'i, Fransız'ı, Rus'u olur mu?’

Atatürk, hepimizden çok sevdiği arkadaşı Nuri Conker'e:

‘Bana bak Nuri. Her şakana eyvallah; ama, Türklüğüme ilişme! Benim hayatta yegâne övüncüm, servetim Türklükten başka bir şey değildir’ dedi. Bu sözlerden sonra Türklükle derdi olanlar anlamıştır.

YAŞASIN BAŞKAN

Siyaset o kadar kaygan zeminde yapılır ki, dün denilenler unutulur ya da yapılan suçlamalar unutulur, aynı masa etrafında buluşulur. AK Parti’den ayrılıp kendisine yeni bir yol çizen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu, “Serok Ahmet” diye eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da ‘Biji Serok Erdoğan’ sloganı ile karşılanmasına sesi çıkmaz oldu.

Cumhur İttifakı’na her alanda koşulsuz destek veren Bahçeli’nin Erdoğan’a ‘Biji Serok Erdoğan’ ifadelerini kabul etmesine karşı partisine gönül veren kardeşlerimiz tarafından kabul görecek okkalı bir söylemde bulunur. Sessiz kalan Bahçeli bu konuda cevap vermek için herhalde partisinin grup toplantısını bekliyordur. Bahçeli Erdoğan’ı eleştirir mi derseniz, eleştirmez, Erdoğan yerine Davutoğlu’na saldırırsa kimse şaşırmasın. Bu arada Diyarbakır’ın da Bahçeli’nin ziyaretini beklediği söyleniyor. Umarım bu davete Bahçeli icabet eder.

KUR’AN KURSU

Ülkemizde 4-6 kaç Kur’an kursu var diye Milli Eğitim Bakanlığı’na soruluyor elde veri yok deniliyor. Hani okul öncesi eğitim önemli idi. Bu alanda eğitim ve öğretim üstlenen ülkemizin Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kur’an kurslardan haberdar olmaması manidar değil mi?

Bakanlığın haberdar olmadığı, kurslarda yaşanan çirkinliklere geride bıraktığımız zaman diliminde hep birlikte şahit olduk. 4-6 yaştan haberi olmayan bakanlığın 12 yaştan da haberi yoktur. Çünkü Muş’ta 12 yaşındaki çocuk kemeriyle kendisini tuvaletin kapısına asmış bulundu.

Geleceğimiz olan çocukların temel eğitim alması için çalmadık kapı bırakmayacak olan, onların geleceğinin şekillenmesine mesai vermesi gereken bakanlık hala pandemi uykusunda sanırım.

LİSELERE GEÇİŞ

Bir yıl boyunca umutla, heyecanla sınava hazırlanan öğrencilerin fen liselerine gitme adına kurduğu hayaller açıklanan sonuçlarla suya düştü. Neden derseniz sayısı belli olmayan öğrencilerin gelen sonuçlar sonucu umutlarının çalındığı söyleniyor.

Sınav kitapçığındaki cevapların karşılığını açıklanan sonuçta göremeyen çocuklarımız ayrı bir travma yaşamaya başladı, veliler ise ayrı bir üzüntüye boğuldu.

20 lira yatır sonuca itiraz et deniliyor, yatırmaya gidiyorsun hayır 30 lira vereceksiniz deniliyor. Arkadaş bu işi de fırsata çevirmişler. İtiraz edene ise kopyala yapıştır birkaç satırlık cevap geliyor. Öğrencinin kağıdı okundu sonuç değişmedi deniliyor. Gel de inan. Mahkemeye gitmeye kalksa avukat masrafları binlerce lira.

Cevap kağıdını itiraza karşı göstermeyen anlayış ne kadar itiraz edersen et o kağıdı vermemek için her türlü yola başvurur çünkü işin temeli sağlam değil. Şunu söyleyeyim, hayalleri çalınan çocuklar ve veliler sizlere öyle dualar ediyor ki inanın benim yüzüm kızardı.