Ekonomide yaşanan çöküş Merkez Bankası ve Hazine ve Maliye
Bakanlarını sırasıyla alıp maziye götürdü. Adeta mevsimlik işçi gibi başkan ve
bakan değişmeye başlandı. Hep sorun bu koltuklarda oturanlarda arandı ne
hikmetse iktidarın başında olan kişi kendinin yaşananlarda etkisinin olduğunu
düşünmeden durmadan hükümete yama yapmaya başladı. Tutmuyor artık bu yamalama
adımı. Çünkü yırtık çok büyük.
Neden derseniz güzel bir söz vardır yola çıktıklarını yolda
bulduklarınla değişmeyeceksin. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da
yola çıktığı bütün yol arkadaşlarını bir kenara itti, yine yeniden dedi her
seferinde de başarısızlık geldi.
AK Parti yola çıktığında var olan isimlerden hiç biri bugün
yok. Hepsi ya darıltıldı, yada aba altından sopa gösterilerek uzaklaştırıldı.
Yine bir söz vardır güç zehirlenmesi diye. İşte bugün AK Parti’nin başında
bulunan Erdoğan’ın böyle bir konumda olduğu herkes tarafından seslendiriliyor.
Yanında, yöresinde ve çevresinde kim var ise onları o koltuklara oturtan
Erdoğan, ‘Kur bugün düşer yarın çıkar’ doğru düşer de
çıkarda ya milletin cebindeki para ile sofrasındaki ekmek. Cepler kur çıktı
delindi, sofradaki ekmek kur çıktı küçüldü, mutfaklar yangın yerine döndü.
Erdoğan kimsede suçu aramamalı, iktidar olunan ilk yıllarda
takır takır işleyen tekere çomak sokmuş ve bugünlerin habercisi olmuştur.
Aradan geçen 18 yılda yapılan yamalar tutmadı ve fren patladı. Bu saatten sonra
kurtuluşun adresi seçimdir.
İNSANIN DÜNE KENDİYLE YÜRÜR
Çiçeği burnunda Hazine ve Maliye bakanı ile ilgili geçmişte
dile getirdikleri ortalığa saçılmaya başladı. Hep söylerim insanların dünü
kendi ile yarınları gelir. Bakanın 2014 yılında hazırladığı bir tezinde dile
getirdikleri bugün önüne konulmaya başlandı.
Bakan Nureddin Nebati’nin FETÖ elebaşısını ziyaret ettiği
fotoğrafın ortaya çıkmasının ardından bugün oturduğu koltuğu borçlu olduğu
Atatürk’e alerjisi olduğunu da millet öğrendi. Bakan hazırladığı aynı tezde
Atatürk’ün devrimlerine de atıfta bulunarak nurculuğu övmeye kadar işi
götürmüş. Tezinde, “Nurculuk, halkın içselleştiremediği Kemalist devrimlere bir
tepkidir, alternatif bir modernlik önermektedir” demiş.
Bakan bununla da kalmamış, “AK Parti’nin Sünni gelenekle
devleti barıştırdığını söylemek mümkün. Kemalist seçkinlerin temsilciliğini
üstlendiği Batılı değerler, bugün çevrenin partisi olan AK Parti tarafından
kültüre, öze ve değerlere dayalı unsurlar da dahil edilerek derinleştirilmekte”
iddiasında bulunuyor.
Nurculuğu Atatürk’ün devrimlerine alternatif olarak gören
bakanın sanırım cumhuriyetten haberi yok. Söylenecek çok söz var ama, her şeyin
ilacı zamandır diyerek söyleyeceğim şu lütfen elinizi ve dilinizi dinimizin ve
Atatürk’ten çekin. Bırakında yaşayalım.
OYUN KURUCULARIN PİS OYUNLARI
Hatırlarsınız umarım iklim aktivisti Greta Thunberg'in
kurduğu Fridays For Future grubu üyeleri bir skandala daha imza attı.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayı bir kenara not etmiştim.
İklim aktivisti Greta Thunberg'in grubu, Türkiye ayağının 10
Kasım Atatürk'ü anma paylaşımını beğenmeyip ağır hakaretlerde bulundu. Telegram
konuşmaları ifşa olan grubun Atatürk'ü Hitler'e benzettiği ve Türkleri soykırım
yapmakla suçladığı görünüyor. Tıpkı içimizdeki hainler gibi.
Bu grubun üyeleri iklim adına yola çıkmışlar ama küçük
beyinleri ile dünya lidere Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmekten geri
kalmamışlar. Maşa olmak için hayat bulan bu grup ile ilgili Banu Avar çok güzel
bir tespit yapmış.
Avar, “Umarım gençlerimiz oyun kurucuların pis oyunlarını
bozar” diyerek, “Atatürk’ün Greta örgütünün hedefinde olması sizi neden
şaşırtıyor ki? Defalarca yazdık bu küçük kız küresel çetenin oyuncaklarından
biri!
Kendisine söylenenleri yapıyor ve her ülkede gruplar oluşturuyor.
Tipik bir ‘sahte muhalefet’ bebeği. Wiki FFF (Fridays For Future) Gelecek için
Cumalar adlı Greta hareketini şöyle anlatıyor: “İklim için Gençlik, İklim Grevi
veya İklim için Gençlik Grevi olarak da bilinen İklim için Okul Grevi, siyasi
liderlerden iklim değişikliğini önlemek için eylem talep etmek için,
gösterilere katılmak için Cuma derslerini atlayan okul öğrencilerinin
uluslararası bir hareketidir. “
Birçok ‘küresel’ hareket gibi bu hareketin de ipleri küresel
sermayenin elinde. Yani havayı en çok kirleten, insanları yokluğa göçe ve ölüme
mahkum edenler iklim koşullarının düzelmesini savunur gibiler… Şimdi de birden
bire Atatürk karşıtlığıyla adlarından söz ettirdiler. Tıpkı bilinen bazı başka
küresel hareketler gibi onlar da Mustafa Kemal Atatürk ve ulusal hareketlere
nefret söylemi içindeler!”
Küresel sermayenin yapmayacağı kalleşlik yoktur. Her ülkede hakim olma adına çeşitli oyunları vizyona o ülkelerde tespit ettikleri isimlerle vizyona koyarlar. Avar’ın dediğine bir eklemede ben yapıp Türk Milleti, en büyük Türk Atatürk’e karşı iğrençlik peşinde olanlara fırsat vermeyecektir.