Başarılı
haber sunucusu Sinem Fıstıkoğlu dün sosyal medya hesabından bir fotoğraf
paylaştı. Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’a ziyaretinden
bir kareydi bu. Birçok insan birkaç yıl önce çekilmiş bu kareyi yeni zannetti
ve mutlu oldu. Mutlu oldular zira büyüklere vefa bu topraklarda çok görünmeyen
ve çok aranan bir erdemdi bugünlerde. Aslına bakarsanız Trabzonspor’a hizmet
eden insanlara vefa göstermek bir erdem değil, vazife olmalı görevde bulunan
her yönetim için. Hele kulübü çıkarları için kullanmayanlar baş tacı edilmeli.
Karşılıksız verenler asla unutulmamalı. Perde arkasında olanlar da
hatırlanmalı… Yıllar önce olduğu gibi Mehmet Ali Yılmaz, Şamil Ekinci, Faruk
Özak, Sadri Şener yine aynı karede bir araya gelmeli. Ahmet Ağaoğlu da bu güçlü
karenin son halkası olmalı.
Ağaoğlu,
Trabzonspor tarihinde uzun yıllar sonra ilk kez camianın neredeyse tamamının
kalbine sinmiş bir şekilde yeniden başkan seçilecek. Bu her insana nasip
olmayacak bir şey. Başkan, yeni dönemde bu teveccühü camiayı Trabzonspor
etrafında kenetlemek için kullanmalı. Küskünler varsa -ki var- gidip gönülleri
alınmalı. Barışı ve başarıyı camianın tüm hücrelerine kadar yaymalı. Eski
yöneticilerimizden Muhittin Öztürk kendisiyle yaptığımız bir görüşmede ‘takım
başarılı olduğu zaman küskünler barışır’ demişti bana. Şu an öyle güzel bir
hava var. Ağaoğlu’nun camiayı kenetlemek için atacağı adımlar bu havayı daha da
güzelleştirecektir. Eğer bu gerçekleşirse Trabzonspor çok kazançlı çıkacaktır.
Avcı’nın
iletişimi
Trabzonspor’un
başarısındaki en belirgin sebep nedir diye sorsam, ne derdiniz? Yönetimin
başarılı transferleri mi? İlk haftalarda Bakasetas’ın gösterdiği performans mı?
Uğurcan Çakır’ın kurtarışları mı? Yoksa Abdülkadir Ömür’ün yükselen grafiği mi?
Ya da Avcı’nın takım savunmasını her hafta üzerine koyarak geliştirmesi mi?
Hepsi etken. Rakiplerin 100 milyon dolarlık bütçelerine rağmen ortaya
koydukları kötü performans da etkili aradaki farkın açılmasına ama bence en
önemli unsur Avcı’nın iletişimi. Oynayan da oynamayan da aynı heyecanı yaşıyor
takımda. Oynayan ne kadar efor sarf ediyorsa oynamayanın da kalbi aynı eforu
harcıyor. Avcı’nın oynamayan her oyuncuyu oyunun içine dahil etmesi bana göre
başarıdaki en önemli etken. Yedek kaldığı için mutsuz olan yok Trabzon’da.
Herkes kendi yerine neden arkadaşının tercih edildiğini biliyor ve bu karara
saygı gösteriyor. Profesyonellik kelimesinin arkasına sığınmadan iletişim
odaklı çalışıyor Avcı. Emeklerinin neticesinde de boş çerçeveyi doldurmaya adım
adım yaklaşıyor.