Ne olduysa oldu, spor yorumcusu Rıdvan Dilmen son zamanlarda bir takım belgeler çıkartmaya başladı. Amacı kirli futbol iklimini değiştirmek. Hedefinde Futbol Federasyonu ve başta MHK olmak üzere TFF’ye bağlı diğer kurullar var. Temiz olmayan aktörleri sistemden dışarı atmak gayesi. Alkışlıyoruz. Ama aklımıza hemen şu soru da geliyor: Biraz geç kalmadınız mı? Kendisi, ‘60 yaşındayım böyle bir düzen görmedim’ dedi geçen gün TRT’de. 60 yaşına kadar görememek. Ya da görmek istememek. Anadolu takımlarının yıllarca doğrandığını nasıl görmez bir futbol adamı? Cem Papila’yı da mı, Vahap Beyaz’ı da mı görmedin? Aziz Yıldırım’ın ‘bu şampiyonlukta görünmez kahramanlar var’ sözlerini de mi duymadın? Tofaşlardan da mı haberin olmadı? Peki2011’deki şikeyi yok sayan bir spor yorumcusu nasıl temizleyecek bu kirli futbol düzenini? Ya 2019-2020 sezonunda tüm Trabzonspor camiasının feveranlarını duymamaya ne demeli? O günlerde; federasyondaki, disiplin kurullarındaki, MHK’deki kirli ilişkilere dair haberler gazetelerde boy boyyer alırken nerelerdeydiniz? Dilmen’in hangi hesaplar içinde olduğunu bilmesek de, geç kalmış olduğunu düşünsek de bu kirli sistemi değiştirmek istemesini, kendini ortaya koymasını gelecek adına kıymetli buluyoruz.

Ahmet Ağaoğlu sözünü tuttu

Geçen hafta gazeteci dostum Ömer Karakaş sosyal medya hesabından Ahmet Ağaoğlu ile 3 yıl önce yaptığı söyleşiyi paylaştı. Başkan göreve geldiği o ilk kongre salonunda Karakaş’a, ‘Bana 3 yıl süre verin’ diyordu. Bu tür istekler zaman kazanmak içindir. Ve genellikle de istenen süre sonunda arzulanan gerçekleşmez. Ama Ağaoğlu gerçekten fark oluşturdu. 3. yılında Trabzonspor’u o günler için hayal edilmesi bile imkânsız bir konuma getirdi. Sportif başarının yanında ekonomik başarısı da takdire şayan. Günü ve geleceği aynı anda düşünerek atılan adımlarla dosta düşmana başkanlık dersi veriyor Ağaoğlu. Şu günlerde Ali Koç, Ahmet Nur Çebi ve Burak Elmas’ın gıpta ile izlediği bir başkan var Trabzon’da. Adeta ustalık devrini yaşıyor Ahmet Başkan. Ve her geçen gün üzerine koyarak bayrağı daha da yükseğe taşıyor. Hiç kuşkusuz onun bu başarısında birçok kişinin katkısı var. En başta Abdullah Avcı’nın, sonra futbolcuların. Ama çok ön plana çıkmayan bir kişi daha var. Sağ kolu Ertuğrul Doğan. O, apayrı bir yazı konusu.Bir sonraki yazımızda Doğan’ı ve dayılarını ele alacağız.