FUTBOL
seyircisiz olmaz. Söze buradan başlayayım. Takımların adı ne olursa olsun,
isterse yıldızlar karşı karşıya mücadele etsin, eğer futbolun en önemli unsuru
taraftar tribünde yoksa, tatsız tuzsuz bir maç seyrederiz. Dünkü
Göztepe-Rizespor maçı da izleyen bizler için bu havadaydı.
Önce
kazananı bir iki cümle ile anlatalım.
Göztepe,
oyun şablonu olan, ne oynadığını bilen ve birbirleriyle yardımlaşan oyuncu
grubundan oluşmuş. Hocaları da öyle çok bilinen birisi değil. Ancak belli ki
dersine iyi çalışıyor. Futbolcular da ona inanıyor.
Gelelim
Rizespor’a. İsmail Kartal bu takımın ayarlarıyla o kadar oynamış ki,
futbolcuların birbirine inancı kalmamış. En iyi dediğimiz isim Boldrin bile
sahada yokları oynadı.
Boldrin
demişken oraya bir parantez açalım; Okan Buruk döneminde de İsmail Kartal ile
de hep oyunu kuran, takımı yöneten oyuncuydu.
Ünal hoca
ona farklı bir elbise giydirmiş. Sağ çizgide gördük Boldrin’i. Doğal olarak
hiçbir şey yapamadı. Zaman zaman alışkanlığı nedeniyle içe kaçtı ama bunda da
başarılı olamadı.
Rize’de
üzülerek söyleyeyim TFF 1’nci Lig’de dahi oynayamayacak futbolcular var. Kimler
derseniz, yarısından fazlası karşılığını veririm.
Bitime 8
hafta var. Eğer böyle devam ederlerse Rize’ye yazık olur.
Ünal hocanın
da futbolcuların da kendilerine çeki düzen vermesi şart. Bunun için Galatasaray
maçı önemli bir şans. Zaten oradan da elleri boş çıkarlarsa üzülerek söyleyeyim
bu sezon Rize için hayal kırıklığı ile biter.