Trabzonspor oyuncu kadrosundaki değişikliklerle oyuna başladı. Doğru mu yaptı yanlış mı yaptı düşünülebilir. Teknik heyet böyle bir kadroyu uygun gördüyse yapacak bir şey yok demektir. Gelelim oyuna, her iki takım da sezonun ilk maçına dengeli başladı ve dengeli bir oyunu tercih etti. Zaman zaman topa sahip olup taktiksel oyunlarla pozisyon bulmaya çalışıyorlardı. Ama birbirlerine üstünlük sağlayamadılar desek yanlış olmaz. Gözle görülen bir üstünlük yoktu iki takımda. 34. dakikada Trabzonspor 1-0 öne geçti. Sörloth’un bireysel hücumdaki üstünlüğüne liberonun yanlış pozisyon alması ve kaleci hatasının da eklenmesiyle Trabzonspor golü buldu.

İlk yarının bitimine 10 dakika kala Trabzonspor’da hırslı ve istekli oyun bir anda kayboldu. Kasımpaşa biraz daha topa sahip olarak pozisyon üretmeye çalışıyordu. 40.dakikada kenardan gelen ortada Trabzonspor defansının yer tutamaması, Aytaç’ın pozisyon üretmesine neden oldu. Aytaç’ın volesine kimse müdahale edemedi. Aytaç da iyi vuramadı. Sağ olsun sahada varlığı yokluğu belli olmayan br oyuncumuz kalemize golü attı. Sormak lazım Mikel’e: Senin orada görevin neydi? Böylesine üst düzey bir futbolcunun bu denli hatasına anlam veremedim. İki maçtır seyrediyoruz, bir şey göremedik. Bu futbolcuyu kim aldı? Chelsea’de o kadar süre nasıl oynamış? Ayrıca stoperlerin hava hakimiyetinin yüksek olmasına rağmen yan toplardaki başarısızlıklarını anlamış değilim.

İkinci yarıda iki takımın da ilk yarıdaki gibi oyun mantalitesi aynı düzeyde devam ediyordu. Bir takım atak yaparken topu kaptırıyor, bu kez topu kapan da geniş alan bulmasına rağmen topu kaptırıyordu. İki takım da o boş alanları kullanarak sonuca gidemedi. Sayın teknik heyete soralım: Hangi amaçla Mikel oyundaydı? Artı Yusuf diye bir oyuncu almışız. Özel bir maçta iki gol attı övdük ama dün sahada yoktu. Ekuban mı daha hareketli Yusuf mu? Elindeki kadro başarılı performans çiziyor, bu riske neden girdin? Alınan 1 puana sevinmek lazım.