ATALARIMIZ ne güzel söylemiş “Kul sıkışmayınca Hızır
yetişmez” diye. Sanki öyle bir durumdu dünkü Malatyaspor- Çaykur Rizespor
maçı. Her fırsatta söyledim; “Rizespor’un kadrosu kötü değil” diye. Evet
eksikleri var.Örneğin iyi bir golcüleri yok. Bu nedenle de birçok maçta skor
üretirken zorluk çektiler.
Ancak asıl sorun bana göre İsmail Kartal hocanın kendine
olan güveninin az olması. Sezonun ilk yarısı bitiyor ancak bir türlü ideal 11’ini
oluşturmuş değil. Elinde Moroziuk gibi bir usta varken, macera arayıp o bölgeye
farklı isimleri monte etmeye çalıştı, olmadı. Dün dikkatli bir şekilde izleyen
herkes gördü ki Moroziuk bu takımın vazgeçilmez ismi. Kenarda tutulamaz. Diğer
bek Melnjak da eski günlerini hatırlayınca kenarları iyi kullanan Rize, rakip
kaleye daha kolay gitti. Her atak Malatya kalesinde tehlike yarattı.
Boldrin’in orta sahadaki organizatörlüğü, Oğulcan ve
Umar’ın rakip savunmayı yıpratan koşuları rakibi bunalttı. Goller de zaten
böyle geldi. Ancak şunu söylemeden edemeyeceğim. Rizespor’da önce hoca kendine
güvenecek, sonra da oyuncularını maça hazır hale getirecek. Futbolcu hocasına
inanmazsa, o takımda başarı olmaz. Umarım bu söylediklerimden İsmail Kartal
kendine bir ders çıkarır.
Rize çok önemli bir 3 puan aldı. Eğer kaybetse kaos
başlayacaktı. Sıkışınca kazanabiliyorsan, sende o güç var demektir. İlla zor
durumda kalman mı lazım? Malatyaspor’a gelince; Beşiktaş’ı yenince her şey
bitmiş sandılar. Havaya girdiler. Ancak futbol havayı kabul etmez. Çok çabuk
söndürürler böyle.