İyi pazarlar değerli okurlarım... Bugün kısırlık konusuna
değineceğim. Aslında kısırlık ifade olarak toplumda yanlış kullanılmaktadır. Doğurganlığın
azalması ya da subfertilite olarak nitelendirmesi anlam olarak daha doğru ifade
etmektedir. Çünkü kısırlık doğurganlık yeteneğinin kaybedilmesi anlamına
gelir.Bir yıl süre ile korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamamak subfertilite
olarak kabul edilir. Çiftlerin %15’inde karşılaşılan bir problemdir. Kadının
bir aylık döngü içinde gebe kalma şansı sadece %25’tir. Yıl içinde bu oran
kümülatifartarak 6 ayın sonunda %75’e 1 yılın sonunda da %85’e ulaşır.
Bu tanımlama daha önce çocuk sahibi olan çiftler için de
geçerlidir. Bu durumda seconder infertil olarak tanımlanır. Eğer çiftin hiç
gebeliği yok ise primer infertil olarak kabul edilir. Doğurganlığın azalması
çiftlerin ortak problemidir. Sadece kadının ya da erkeğin problem değildir.
Genellikle altta yatan problemler araştırıldığında oran eşit olarak tespit
edilmektedir. Yani %50 kadın %50 ise erkeğe ait problemler tespit
edilebilmektedir.
Ne zaman doktora başvurmalı?
Genellikle 1 yıllık dönemin beklenmesi tercih edilir. Hatta
geç çiftlerde 2 yıllık süre beklendiğinde %93 gebelik elde edilmektedir. Ancak
bazı durumlarda bekleme süresi tamamlanmadan derhal tedaviye başlanması
gerekir. Özellikle yaş en önemli faktördür. 35 yaş üzerinde tedaviye erken
başlanmalıdır. Kadının adet periyodları 40-50 günün üzerinde oluyorsa beraberinde
obezite, kıllanma artışı, sivilcelenme varsa polikistik over sendromu açısından
risk olacağı için erken dönemde doktora başvurmak gerekir. Daha önce yumurtalık
cerrahisi geçirilmiş ise yine yumurtalık rezervi etkileneceği için bir yıl
beklenmemelidir. Çikolata kisti tanısı varsa ya da başka over kistleri öyküde
mevcut ise yine risk artabilmektedir. Perfore apandisit gibi nedenlerle karın
cerrahisi geçirmiş kadınlarda da karın içi yapışıklıklara bağlı olarak tüpler zarar
görmüş olabilir. Erken dönemde faydalı olabilir. Erkekte ise inmemiş testis,
kasık fıtığı gibi nedenlerle çocukluk çağında geçirilmiş ameliyatlar ya da
ergenlik çağından sonra geçirilmiş kabakulak enfeksiyonu varsa erken dönemde değerlendirmekte
fayda olacaktır. Ayrıca daha önce herhangi bir nedenle kemoterapi ya da
radyoterapi alınmışsa sperm kalitesi ve yumurtalık fonksiyonları değerlendirilmelidir.
Hangi tetkikler yapılmalıdır?
Doğurganlığın azalmasının altındaki nedenler genellikle
yumurtalık fonksiyonlarında azalma, rahimde yapısal bozukluk, tüplerde
tıkanıklık ya da sperm kalitesindeki bozukluğa bağlı olabilir. Bu nedenle
özellikle adet döneminde yumurtalıkların ultrasonografi ile değerlendirilmesi ve
hormon testleri çok önemlidir. Yumurtalığın kapasitesi ve tedavi gerekiyorsa da
alınabilecek cevap açısından genel bir fikir verecektir. Ayrıca histerosalpingografi
adı verilen rahim filmi ile hem rahim içinde herhangi bir perde, yapışıklık şekil
bozukluğunun mevcudiyeti değerlendirilebilir. Bunun dışında tüplerin açık olup
olmadığı ya da tüplerdeki genişleme ve fonksiyon bozuklukları bu tetkik ile
rahatlıkla tespit edilebilmektedir. Erkek için yapılması gereken en temel
tetkik ise spermiyogramdır. Bu tetkikte sperm sayısı, hareketlilik oranı,
canlılık ve kaliteli sperm sayısı tespit edilmektedir. Eğer bu tetkiklerde
herhangi bir anormallik tespit edilirse daha ileri tanısal testler yapılabilmektedir.
Kimler kısırlık açısından daha fazla risk altında?
Yaş en önemli risk faktörüdür. 35 yaş üzeri kadınlarda
yumurtalık rezervi azalır ve sağlıklı yumurta sayısı düşer. Bunun yanında aşırı
kilolu ya da zayıf olmak riski artırır. Seyrek adet görme ve beraberinde akne,
kıllanma artışı varsa göz ardı edilmemelidir. Sigara içen kadınlarda
yumurtalıklar erken yaşlanır erkeklerden ise sperm üretimi ve hareketliliğini
bozar. Günde 8 fincandan fazla kahve içen kadınlar da over rezervi azalabilir.
Erkeklerde ise bazı meslek gruplarında daha sıklıkla infertilite görülür.
Örneğin uzun yol şoförlerinde uzunsüre hareketsiz kalma, fırıncılarda sıcağa
maruziyet, sanayide çalışan ve tarım işçilerinde ağır metal ve toksinler sperm
kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Sorularınız ve merak ettikleriniz için yesimbayoglutekin@ yahoo.com
mail adresinden bana ulaşabilirsiniz.