İyi pazarlar değerli okurlarım bugün ki yazımı meme kanseri
ile mücadele eden tüm cesur kadınlara atfedeceğim.
Meme kanseri kadın kanserleri
içinde %30 görülme oranı ile en sık görülen kanser türüdür. Bu nedenle ekim ayı
meme kanseri farkındalık ayı olarak seçilmiştir ve bu farkındalığı arttırmak
için birtakım faaliyetler yürütülmektedir
Meme kanseri her sekiz kadından
birinde görülüyor ancak erken tanı ile sağ kalımı arttırmak mümkün. Öncelikli
olarak meme muayenesinin erken tanıda çok önemli bir yeri var. Her kadın kaç
yaşında olursa olsun mutlaka kendi kendine meme muayenesini öğrenmelidir. Bunun
dışında 40 yaşından sonra 2 yılda bir yapılan mamografi adı verilen görüntüleme
tekniği ile erken dönemde meme de kitlenin saptanarak tedavi edilmesi mümkün
oluyor. Özellikle anne, kız kardeş ve teyze gibi yakın akrabalarda meme kanseri
mevcut ise meme kontrollerinin daha erken yaşta başlanması gerekebilir.
Kanserin tedavisi genellikle
cerrahi ve beraberinde gerekli ise kemoterapi ve/veya radyoterapi (ilaç ve/
veya ışın tedavisi) ile tedavi kombine ediliyor. Unutmamalı ki ne kadar erken
evrede tanı konulursa tedavi süreci o kadar kolay olacaktır. Cerrahi sırasında
tümör boyutu çok büyük değilse meme kısmen alınabiliyor ya da çıkarılan memenin
yerine protez konularak estetik olarak da kadının etkilenmemesi sağlanabiliyor.
Tedavi sürecinde uzun dönemde
hastalığı kontrol altında tutabilmek için bir takım hormonal baskılayıcılar
kullanılabilmektedir.
Meme kanseri tedavisi sonrası
jinekolojik kontroller önemli:
Meme kanseri her geçen gün daha
erken yaş gruplarında ve hatta gebelik döneminde karşımıza çıkabilmektedir.
Kanser tedavi edildikten sonra uzun süreli pekiştirme tedavileri veriliyor.
Hastaların rahim duvarı ve yumurtalık kanseri açısından mutlaka belirli
aralıklarla kontrollerinin yapılması gerekli olabiliyor.
Özellikle ailevi kanser sendromu
yönünden risk altındaki hastalarda eğer jinekolojik açıdan da risk mevcut ise
çocuk sayısı tamamlandıktan sonra rahim ve yumurtalıkların alınması
gerekebilmektedir.
Menopoz öncesi dönemdeki
kadınlarda doğum kontrolü açısından mutlaka danışmanlık almaları gerekir. Çünkü
kullanılacak bazı yöntemler hastalığın tetiklenmesi açısından risk
oluşturabilir.
Meme kanseri tedavisi sonrası
sağlıklı yaşamlarına geri dönen genç kadınlarda alınan kemoterapi sonrası erken
menopoz oluşabilmektedir. Bunun yanında uygulanan tedavi sürecinde de yalancı
menopoz oluşturulabilmektedir. Bu durumda menopozun vücutta oluşturacağı yan
etkilerden hastaları korumak ve özellikle kemik erimesi gibi olumsuz durumların
ortaya çıkmasını engellemek için mutlaka destek tedaviler verilmelidir.
Meme kanseri tedavisi gören
kadınlarda cinsel yaşam da olumsuz etkilenebilmektedir. Eşler arasında gerilime
yol açabilen bu durum yine pek çok destek tedavi ile çözümlenebilir ve kadınlar
eski sağlıklı günlerine rahatlıkla dönebilirler.
Sevdiklerinizle birlikte sağlık
ve mutluluk içinde bir Pazar geçirmeniz dileğiyle…
Merak ettikleriniz ve
sorularınızı [email protected] mail adresine gönderebilirsiniz.