Bir varmış bir yokmuş diye başlayan hikayeleri biliriz, pek
çoğu mutlu sonla biter. Bir de mutlu sonu beklerken biten hikayeler vardır.
Birinde varmış, birinde yokmuş, beklermiş, beklermiş. Bugün biraz onlardan
bahsetmek istiyorum. Evet organ bağışı bekleyenler hastaları anlatmak
istiyorum. Benim canım yandı başkalarının ki de yanmasın deyip , en büyük
acısında dahi başka canlara umut olabilen koca yürekli insanlarımız var. 1
kişinin cenazesi bazen 7 ayrı kişiye umut olabiliyor. Bir yandan da yıllarca
organ beklerken yakınlarıyla beraber her gün kendisi de ölen hastalarımız var.
Bir gün değil her gün ölmek, öyle laf olsun diye söylenen bir söz de değil
giden her günün ömürden gittiğini bilmenin gerçekliğini yaşamak.
Türkiyede yılda yaklaşık 30.000 kişi organ bekliyor ve ne
yazık ki bunun 2500’ü organı beklerken ölüyor. Trabzon da nakil için organ
bekleyenlerde bu rakam 2019 yılı için 682 kişi.
683. Kişinin siz
olmayacağının hiçbir garantisi yok. Sırada bekleyen binlerce kişi var ve beyin
ölümü gerçekleşmiş uygun verici olabileceği halde organları toprakta çürüyecek
yüzbinler var.. Yaşarken kıymetini bilmediğimiz organlarımız, biz ölünce
kıymetli olacak çünkü toprak olup çürümesi lazım, öyle mi? Halbuki 3 yaşındaki Ayşe bebeğin hayatını
kurtarabilir ya da 20 yaşındaki Mustafa’ya yeniden bir şans olabilir. İşte o
zaman asıl kıymetli olacaktır. Çürümesinden ise başka bir insana can olmayı
düşünmez misiniz?
Bu konuda kafası karışık olanlar var gelin hep birlikte
bunları yüksek sesle konuşalım koma hali ile beyin ölümü hali birbirinden
tamamen farklıdır. Organ nakli beyin ölümü gerçekleştikten sonra yapılır ve
beyin ölüm kararını çok donanımlı bir ekip karar verir.Bu işe verilen emek öyle kulaktan dolma bilgilerle
karalanacak kadar basit değildir Siz bağışçı olsanız bunu dünyaya ilan etseniz
bile birinci dereceden akrabalarınız da bu kararınıza saygı duymalı. Onlar
itiraz ederse nakil yapılamaz , yani bu konuda ne kadar yüksek sesle konuşursak
çevremizi ne kadar bilinçlendirirsek o kadar fazla yol alırız. İşin bir de çok
merak edilen dini boyutu var ki müftülüğümüz zaten bu konuda olumlu açıklamalar
yapıyor. Trabzon Tabip Odası olarak bizlerin sağlık çalışanları ve halkımız
için bilgilendirme toplantıları olacaktır.
Bir babanın
feryadıydı “ Benim Can’ım gitti, başka
canlar gitmesin.” Hadi hep birlikte gayret edelim başka canlar gitmesin. Orhan
bağışı konusunda bilinçlendirmeyi
arttırmak için yazılarım devam edecektir.
Sorularınızı bana mail yoluyla da ulaşabilirsiniz.