Ülke gündeminde tüm gözler, İstanbul seçimlerinin nasıl
sonuçlanacağına çevrilmiş durumda...
Bilindiği üzere 31 Mart akşamı resmi olmayan sonuçlara göre
Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri kazandığı açıklanmıştı. AK
Parti’nin YSK’ya itirazı sonucu başlayan geçersiz oy sayımı ise 12 gündür devam
ediyor...
Asıl konumuza gelirsek...
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu seçim
sürecindeki ani istifa resti nedeniyle buradan eleştirsem de, sandıklara sahip
çıkılması noktasında teşkilatçı yeteneği ile başarıdaki payı göz ardı
edilemez...
Geçtiğimiz günlerde 55 CHP İl Başkanı İstanbul’a giderek
Ekrem İmamoğlu’na destek verdi. İmamoğlu il başkanları ile kamera karşısına
geçtiğinde bir de ne göreyim, Trabzon il başkanı İmamoğlu’nun tam yanında...
Neredeyse Kaftancıoğlu’nu bile gölgede bırakmış!
Herkes karşıya kameralara bakarken, kendisi sevgi dolu
gözlerle Ekrem İmamoğlu’na bakıyor! Ve hatta İmamoğlu’nun bir açıklamasında tek
başına alkış tutuyor...
*
Volkan Canalioğlu ile abi kardeş gibi olması nedeniyle
İmamoğlu’na karşı hep sessiz kalan İl Başkanı, şimdi kraldan çok kralcı misali
ortada. Bir il başkanı ve teşkilatı düşünün ki Trabzonlu hemşehrisi İstanbul
gibi bir şehre aday gösteriliyor, seçim süreci boyunca hiçbir destek açıklaması
yapmıyor, sonra birden sevgi gösterileriyle rol alıyor!
Öyle ki Ekrem İmamoğlu’na destek için gittiği İstanbul’da
Büyükçekmece’de oy sayımında da nöbet tutmuş! Ne diyelim yıllardır yaptıkları
çalışmalar sonucu seçimleri 166 bin gibi bir farkla kaybettikleri için Trabzon’da
nöbet tutacak bir ortam kalmadı tabi...
Kendisi şimdi de her gün adeta şaka yaparcasına başarısız
olmadıklarını, 300 binin üzerinde oy alan AK Parti’nin kırılma yaşadığını
belirten açıklamalar yapıyor...
Muhalefet il başkanı olarak seçim sürecinde şehrin
sorunlarını ve eksiklerini ortaya koyarak iktidara yüklenmek adına konuşmayan
il başkanı, neden şimdi konuşuyor?
Düşünün ki Vakfıkebir ve Yomra belediye meclislerine meclis
üyesi sokmayı başarı görüyor...
İYİ Parti teşkilatları olmasa sokağa çıkmayacak, çalışma
yapmayacak isimlerin kendilerini eleştirenlere Karadeniz’de kaybedilen diğer
şehirleri örnek göstermesi de manidar...
*
Aynı durum Giresun il ve ilçe teşkilatları için de geçerli.
Giresun’da halkla olan diyaloğu ve başarısı ile herkes tarafından takdir gören
Kerim Aksu gibi bir ismin kaybetmesine neden olan, nasılsa kazanıyoruz diye
rehavete kapılıp çalışmayan teşkilatlar için de gereken bir an önce
yapılmalı...
31 Mart seçimlerine damgasını vuran Ekrem İmamoğlu, başarı
hikayesi yazmıştır. CHP’nin yarınları için bu başarı hikayesi tüm teşkilatlara
örnek olmalıdır...
Kısacası;
Başkalarının başarılarından kendilerine başarı hikayesi
yazmaya çalışanlarla...
Parti binasından çıkmayan ve halkla el ele vermeyenlerle...
Artık tavandan tabana yollar ayrılmalı...
CHP’nin kazandığı ivmeyi kaybetmemesinin tek yolu, Genel
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiye yük olan teşkilatları görevden almasından
geçmektedir.
31 Mart CHP için milat olmalıdır!