Geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye’de şaşkınlık yaratan bir olay meydana geldi… Bilindiği üzere 2019 yılında Hatay’da erkek arkadaşı Ozan Çeltik tarafından asit saldırısına uğrayan Berfin Özek, Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Dershaneden çıkıp evine giden 21 yaşında genç bir kızın yüzünün tanınmaz hale gelmesine tüm ülke hem üzülmüş hem de tepki göstermişti. Herkes elinden geldiğince Berfin için seferber oldu… Gazeteci Ayşe Arman olayı günlerce gündemde tuttu… Sağlık Bakanlığı ameliyatlarının en iyi şekilde yapılması için devreye girdi… Mehtap Sert isimli avukat, tüm hukuksal konularıyla tek tek ilgilendi…

Ve gelin görün ki yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından, yüzü kezzapla yakılan Berfin Özek, birkaç gün önce ‘Asla affetmem’ dediği eski sevgilisi Ozan Çeltik'le dünyaevine girdi ve evlilik cüzdanıyla poz verdi. Yargılamak ya da kınamak kimsenin hakkı olmasa da Berfin’in bu davranışı herkeste büyük şaşkınlık yarattı. Berfin aslında bu durumun ilk sinyalini vermiş, ‘Bana cehennem ateşini yaşattı’ dediği erkek arkadaşı ile ilgili şikâyetini geri çekerek tahliye edilmesini sağlamıştı… Bu durum da Berfin’e koşulsuz destek veren insanların tepkilerine neden olmuştu…

Berfin’in nikâh cüzdanıyla poz vermesi, sosyal medyada ‘Stockholm Sendromu’nu da yeniden gündeme getirdi. Kendilerine zarar veren kişiler ile duygusal bağ kurma durumu olarak açıklanan Stockholm Sendromu, psikolojik bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Celladına âşık olmak olarak da özetlenen Stockholm Sendromu, yaşanılan travmatik bir olaya verilen psikolojik bir yanıt olarak da değerlendiriliyor… Bu noktada ünlü Psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu, Berfin’in içine girdiği psikoloji ve neden bu evliliği yapmış olabileceğine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Budayıcıoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı; "Berfin olayı ilk yaşadığında çok öfkeli. Ancak 2 yıl içerisinde bu öfke dozunun yavaş yavaş indiğini ve hayatın acı gerçekleriyle yüzleştiğini görüyoruz. Sanırım ona bu şiddeti gösteren Ozan’ın ailesi devreye girdi. Kıza sevgi ve şefkat gösterdiler, güven verdiler. Neden, çünkü onlar da Ozan’ı cezaevinden kurtarma peşinde. Tamamen çaresizlik sebebiyle Berfin bu çocuğa teslim oldu ve evlilik kararı aldı diye düşünüyorum. Bir çaresizlik hissi sonucu bu çocukla evleneyim, hiç olmazsa benim de bir evim, çocuğum, beni koruyup kollayan birileri olsun diye düşünmüş olabilir. Fakat bunun çok önemli psikolojik altyapıları var. Berfin böyle bir adamla evlendiği için asla doğru yaptı demiyorum.

Ama bir psikiyatrist olarak onu anlıyorum. Şarkıcı Bergen’in hikâyesini hepimiz biliyoruz. Bu adam ilk öfke anında yine Berfin’e şiddet uygulayacak, belki dövecek, belki daha ağır şeyler yapacak. Çünkü adamın kumaşı bu." Evet ‘adamın kumaşı bu’ cümlesi bugüne kadar yaşananları çok net özetlerken, yaşanabileceklerle ilgili de ipucu veriyor aslında…

Ve bu evlilik, Berfin Özek'in babasının da tepkisine yol açtı. Berfin'in babası Yaşar Özek, "Nikâhı herkes gibi ben de sosyal medyadan duydum. Hiçbir şekilde bize haber vermedi. Onaylamıyorum. İzin verdiğim bir evlilik değil. Berfin için günlerce ağladım, acı çektim. O ne yaptı? Gitti kendisini öldürmek isteyen adamı önce affetti, sonra evlendi" dedi. Sonuç olarak tüm yönleriyle, Berfin için, ailesi için ve ona destek veren herkes için çok acı bir hikâye… Bu ülkede neredeyse her gün bir kadın cinayete kurban giderken, daha üç gün önce Trabzon’un Akçaabat ilçesinde 70 yaşında bir kadın yok yere öldürülürken, ailesinin bile haberi olmadan alınan bu karar ne yazık ki düşündürücü… İnşallah Berfin’i haberlerde son görüşümüz olur… Çok düşük bir ihtimal olsa da umarım tüm Türkiye yanılır… Ve genç yaşında büyük acılarla karşılaşan Berfin, hayatının geri kalanına mutlu devam eder…