Ülkemizi yaklaşık iki yıldır etkisi altına alan koronavirüs
salgınından en çok etkilenen kurumların başında şüphesiz eğitim camiası
geliyor.
Öğrenciler, uzun bir aradan sonra 6 Eylül Pazartesi günü yüz
yüze eğitime başlayacak.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı iş birliği ile
hazırlanan rehberde, okullarda alınması gereken önlemler madde madde açıklandı.
Açıklandı açıklanmasına da, 1 Eylül’de ana sınıfı ve 1.
sınıfların uyum eğitimlerinin başlaması nedeniyle okullara giden veliler ise
tedbirlerin yeterli olmadığını sosyal medya hesaplarından dile getiriyorlar…
Okulların açılması şüphesiz herkesin ortak beklentisi ve
açılması gerekiyor…
Fakat velilerin en çok şikayet ettiği konuların başında,
aşılı ve aşısız öğrencilerle öğretmenlerin bir arada vakit geçirecek olması
geliyor.
Yine büyükşehirlerin birçoğunda 40-50 kişilik sınıfların
olduğunu dile getiriyorlar.
Tüm bu tartışmalar sürerken, İçişleri Bakanlığınca, 81 il
valiliğine yüz yüze eğitim öncesi "PCR Testi Zorunluluğu" konulu
genelge gönderildi.
Genelgede; başta öğretmenler olmak üzere, eğitim personeli,
kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber personeli gibi öğrencilerle
bir araya gelecek görevlilerden aşı olmamış ya da daha önce hastalık geçirmemiş
olanlardan haftada iki kez PCR testi isteneceği, PCR testi sonuçlarının okul
idareleri tarafından kayıt altında tutulacağı belirtildi.
Ayrıca “Aşı süreci tamamlanmayan veya hastalığı geçirmemiş
kişilerden, belirli alanlara girişte (okul, sinema, tiyatro, konser vb.) ya da
şehirler arası toplu taşıma araçlarını (uçak, tren, otobüs vb.) kullanma
sırasında istenilecek PCR negatif test sonucu 18 yaş ve üzeri vatandaşlar için
uygulanacak” denildi.
PCR testinin 18 yaş ve üzeri kişilere uygulanacak olması,
yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Bilindiği üzere Sağlık Bakanı, bir süre önce 15 yaş ve üstü
öğrencilerin de aşılama programına dahil edildiğini açıklamıştı.
15 yaşında aşı olabiliyorsunuz ama PCR testi olamıyorsunuz!
Yani üniversiteliye test zorunluyken, lise öğrencileri
durumdan muaf.
Bu genelgeler hazırlanırken bakanlıklar arası istişarede
bulunulmuyor mu merak konusu…
Yine vaka sayıları günlük 25 binli rakamlara ulaşmışken ve
haftada neredeyse 2 bine yakın insanımız hayatını kaybederken, şehirler arası
yolculuklarda PCR test sonucu istemek daha önce uygulanamaz mıydı?
Bunun için eylül ayını veya okulların açılmasını beklemek mi
gerekiyordu?
Neresinden bakarsanız soru işaretleriyle dolu bir yaz
mevsimini daha geride bırakıyoruz…
Kısaca yeterli önlemler alınmazsa ya da alınan önlemler
hakkıyla uygulanmazsa eğitim bu yıl da sekteye uğrar ki, bu durumun da
öğrencilerin geleceklerini olumsuz etkileyeceği aşikar!
Bizlere daha ilkokulda öğretilen “Bir kişinin özgürlüğü,
başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter” sözü, içerisinde bulunulan
durumu net olarak ortaya koyuyor.
Bu süreçte sadece eğitim değil tüm alanlarda gerekli
düzenlemeler yapılmazsa aşı olanlar ve olmayanlar daha çok karşı karşıya
gelecek gibi görünüyor.
Tüm öğrencilere ve eğitimcilere sağlık sorunu yaşamadıkları,
başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.