SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bilinçli Toplum
30.03.2019

Arkadaşını tanımak için onunla yolculuk edeceksin. Yemekte, oyunda hatta zor bir olayda birlikte olacaksın. Siyasetçileri tanımak için de seçimleri bekleyeceksin. Çünkü insan kimliği çıkar karşısında su yüzüne çıkar.

Oy toplamak için her türlü yöntemi deneyen ve yalanı yanlışı toplumun önüne koyan siyasetçinin kimliği, art niyeti seçimde hemen kendini gösterir. Ayrıştırma, kavga ile toplumun karşısına çıkan kişinin, bilinçli toplumlar hemen siyasi yaşamını sonlandırırlar.

Ben 76 yaşında bir bireyim. Kendime göre sorgulayan, yazan, çizen ve toplumun sorunlarını izleyen biriyim. Ülkemi, insanımı çok seviyorum. Ülkemin çağdaş toplum olmasını çok isteyen birisiyim de. Demokrat partiden bugüne kadar siyası yaşamı ve dalgalanmaları yaşadım. Ulusal birlik, insanlık ve vatandaşlık kimliğinin bu kadar ayaklar altına alındığını bu seçime kadar görmedim ve yaşamadım da. Abuk sabuk konuşmalarla toplumun gerilmesini isteyen bir siyasi anlayışı hiç yaşamadım. Oturdukları makamların taşıdıkları sıfatların yıpranmasına dikkat edilmediğini hiç görmedim.    

Hz. Ali’ye sormuşlar:”Devletin dini olur mu?” Çok güzel bir yanıtı vardır o büyük insanın. “Devletin dini adalettir. Bir ülkede adalet yoksa din de yoktur.” Bence de ulusumuzun inançları ile uğraşacağına, meydanlarda, salonlarda Cennet’e bilet keseceğine önce topluma adalet getirsek, ayırım yapmadan toplumu bütünleştirsek daha iyi olmaz mı? “Mahkeme kadıya mülk değildir.” Özlü sözümüz iktidar koltuklarında oturan insanlar için bir uyarı niteliğindedir. Siyasetçi öyle davranmalıdır ki koltuğu bıraktığında sokağa çıkacak yüzü olmalıdır.

Hele bir siyasi kişinin bir partiden diğer partiye koşmasını ve dün ağza alınmayacak olumsuz sözler söylediği partiye, bugün övgüler sıralamasını gerçekten anlayamıyor ve içime sindiremiyorum.  Bu yaklaşım, tutarlı ve kimlikli insanların becereceği iş değildir.

Yerel seçimlere bir haftadan az zaman kaldı. Bir bitse komşusunu komşusuna, ülkemizde yaşayan farklı kimlikteki insanları birbirine düşman eden söylemlerden bir kurtulsak ve bir oh çeksek. Bu nihayet bir yerel seçim. Ülkenin var olma veya yok olması gibi bir referandum değil. İnsanlar, kendi yöneticilerini seçecekler. Seçtikleri insanlardan köylerine, kentlerine olumlu hizmetler bekleyecekler. Seçilen insana, önem verecekler ve sorunlarını o insana taşıyacaklar.

Ben bu yaşıma geldim, inanınız bu kadar itişen kalkışan liderle hiç yaşamadım. Toluma götürecekleri hizmetleri konuşmuyorlar. İktidar geçmişin olumlu olumsuz hesabını vermiyor. Yapılan tek şey birbirlerinin kişiliklerine hakaret etmek ve tehdit etmek. Bu yaklaşımlardan toplum usandı onun için seçimin bir an önce bitmesini istiyor. “Kasap et derdinde, keçi can derdinde” diye sözümüz bugünün siyasetçileri için söylenmiş gibi. Toplumun büyük çoğunluğu açlık sınırının altında yaşıyor. Temel ihtiyaç maddelerinin ederleri almış başını gidiyor. Çözüm var mı? Yok.

Oy, yurttaşın yaşam hakkının göstergesidir. Demokrasiye katılım aracıdır. Oy namustur. Kendimize değil, ülkemize hizmet değerlendirmesidir.

Ülkemize hayırlı olsun. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap