SON DAKİKA
SON DAKİKA


Evde Kaldık
4.06.2020

İki aydan fazla oluyor evden dışarıya çıkmadık, çıkamadık. Doğru da yaptık. Çünkü bizlerin hem kendimize hem de etrafımızdaki insanlara saygımız vardır. Bir kişi otuz kişiye virüsü bulaştıran bir oluşumda herkes kendine düşen görevi yerine getirmelidir. Ama görüyoruz ki insanlar benciller, küçük hesap peşinde koşuyorlar.

İki günlük sokağa çıkma yasağından önce ve sokağa çıkma yasağından sonraki toplumsal izdihama hepimiz şahidiz. Nedir bu bilinçsizlik, aldırmazlık? Özellikle İstanbul’daki başıbozukluk gerçekten bizleri ürkütüyor.

Neden korkuyoruz biliyor musunuz? Ya sil baştan yaparsak yazık olmaz mı bu topluma, yazık olmaz mı kurallara uyan insanlara?

Bu arada aklıma bir fıkra geldi. Sizinle paylaşayım dedim.

Maraba ile Ağa, Ağa’nın arabasında tıngır mıngır kasabaya gidiyorlar. Yolun yarısında, arabayı çeken hayvan patır kütür yola pisliyor. Ağa marabasının arabada gözü olduğunu biliyor. Hem marabayı küçük düşürmek hem de eğlenmek için, “Üle Memo! Şu boku yersen, arabayı sana verecem” diyor. Bizimki bir an düşünüyor, kararını veriyor, koşumları ağaya uzatıp arabadan iniyor ve taze at pisliğini yiyor. “Tamam”, diyor Ağa “araba senin” Bizimkinin midesi dönmüş, gururu çiğnenmiş, kendinden iğreniyor. Ağa ise bir dakikalık bir eğlence uğruna arabasından olduğuna pişman, kendi budalalığına yanıyor. Dönüş yolunda ikisinin de ağzını bıçak açmıyor, ikisi de kurdukça kuruyorlar. Tam marabanın pislik yediği noktaya geldiklerinde Ağa dayanamıyor; “Üle Memo! Bir halt ettim, şaka uğruna araba elden gitti, b.k yemenin ederini vereyim, arabayı geri alayım.” Memo’nun genzinde, ağzında, yüreğinde, öfkesinde hâlâ pislik tadı var. “Olur Ağam” diyor, “olur ama bir şartla: sen de aha şu kalan kurumuş b.kları yiyeceksin ki ödeşelim.” Ağanın gözü kararmış, iniyor bir miktar pislik de o yiyor. Çiftliğe yaklaşırlarken, Memo düşünceli, kederli soruyor: “Ağam, araba giderken de senindi dönerken de senin, peki biz bu kadar b.ku neden yedik?

Şimdi biz toplum olarak, başımızdan Koronavirisünü atmaya yaklaşmışken ikinci dalgaya tutuşursak marabanın Ağasına dediği gibi” Biz de peki biz iki aydır bu evleri neden bekledik ?” sorusunu kendimize sormayacak mıyız?

Pazar günleri 65 yaş üstü bizlere altı saatlik sokağa çıkma izni verildi. Eşimle birlikte, en tenha sokaklarda iki saat yürüdük ve evimize tam saatinde döndük. Zorlandık yürürken. Ertesi gün ise ağrımadığımız yerimiz yoktu. Sokağa çıkış yasağı olmasına karşın, sokaklarda 65 yaş altında onlarca insan gördük.

Her bireyin başına devlet, bir polis dikemez elbet de. Ama başta da belirttiğim gibi kişinin bireysel sorumluluğu ön plana çıkmalıdır. Ama yok, yok.

Trabzon, birçok ile göre daha iyi. Hasta sayısı oldukça az. Bunun nedeni sağlık çalışanlarımız, baştan önlemlerini aldılar. Tıbbın gereklerini zamanında uygulamaya koydular. Bu yaklaşımın Trabzon’daki hasta sayısının azalmasına neden oldu.

Umuyoruz ve bekliyoruz, kısa zamanda ülke olarak sağlığımıza kavuşur ve normal yaşamımıza döneriz.

Lütfen evde kal. Zorunlu çıkacaksan mesafeyi koru.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap