SON DAKİKA
SON DAKİKA


Olumsuzluklar
28.05.2021

2021 yılını da olumsuzluklarla geçiriyoruz. Kültür, sanat, ekonomik, sosyal yaşam hareketleri arzu ettiğimiz biçimde ilerlemiyor. Ne yazık ki dünyayı kasıp kavuran Covid 19’dan biz de nasibimizi aldık ve almaya devam ediyoruz. Bir taraftan salgınla boğuşurken bir taraftan da ekonomik çıkmazla savaşıyoruz. Büyüklerimiz bizlere, bizler de bizden sonraki gençlere söylediğimiz bir öğüt vardır. “Gençliğinde, elinde olanaklar olduğu sürece geleceğini hazırla,” diye. Bu yaklaşım devletler için de geçerlidir. Olanları, har vurup harman savuran bir devlet, elbette ki vatandaşlarına güvence veremez.

Fabrikalar kapatılmış, tarımsal üretim en aza indirilmiş, hayvancılık toplumun gereksinimlerine yanıt verecek düzeyde değildir. Bu yaşam biçiminde olan bizler, huzurdan, güvenden söz edemeyiz. Yönetim, kendini kandırıyor galiba. Ülkemizi baştanbaşa güllük gülistanlık içinde göstermeye çalışıyorlar. Çünkü düzenin çarpıklığını bildikleri halde doğru uygulama gibi gösteriyorlar. İnsanlar, seslerini duyurmak ve toplumsal haklılığını belirtmek için kitlesel eylemlere geçerler.

Bunların başında toplantılardır ve yürüyüşlerdir. Bu tür eylemler bir toplumun canlılığını ve geleceğe güvenini gösterir. Bunun yanında seslerini duyurmanın huzurunu yaşarlar. Çünkü gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde yaklaşım budur. Covid 19 bahane edilerek, demokratik kuruluşların kongrelerine izin verilmiyor. Yönetimlerin değişmesi ve başarılı olan yönetim kurullarının güven alması, başarısız olanların ise görevlerini yeni yönetimlere devretmesi bence doğal davranıştır.

Merhum Sayın Süleyman Demirel’in, “Yollar yürümekle aşınmaz,” sözü siyasi yaşamımızda ve demokratik yapımızda yerini almıştır. Bu demokratik bir düşüncedir ve hoşgörüdür. Şimdi de bırakalım hukukumuzun olmazsa olmazı olan dernek kurmak ve toplu biçimde seslerini duyurmak için toplantılar yapmak, düşüncelerini açıklamak haklarını kullanmak insanların doğal haklarıdır. Ne yazık ki insanların bu demokratik haklarından korkulmakta hatta bu insanlar, teröristlikle suçlanmaktadırlar. Demokratik hakların kısıtlanması ile zamanlarını, okumaya, araştırmaya ve geleceğin Türkiye'sini yönetmeye hazırlanması gereken gençlik, toplum kalkınmasındaki görevini yerine getirememektedir. Kısaca gençliğimiz, okumayı değil, dövüşmeyi kısa zamanda köşeyi dönmeyi yeğler duruma getirildi. Biliriz ki kültür sabır işidir, okuma, dinleme ve gezme işidir. Bu da gönül rahatlığı ister. Bunu yaratacak elbette ki dönemin hükümetinin temel görevidir.

Hükümetler, gençliğine güvenmiyorsa, ordusuna, yargıcına, avukatına hatta kendi polisine, aydınına güvenmiyorsa ve onlar üzerinde baskı oluşturuyorsa orada iyi değerlendirilmesi gereken yanlışlar vardır demektir. Şimdi de karşımıza organize edilmiş ve kökü yıllar ötesine giden mafya eylemleri çıktı. Devletin üst düzey görevlileri olayın içinde olduğu yaklaşımları bizleri elbette ki rahatsız etmektedir. Suçlanan kişiler ya kendilerini aklamalı veya toplumdan özür dileyerek görevlerinden ayrılmalıdırlar. Biz, temiz toplum, temiz devlet istiyoruz.

Bekleyip göreceğiz. Milli birlik, kardeşlik duygusunu yeniden kurmak için önce demokrat ve hoşgörü gerekir. Mesleki kuruluşlara ve devlet kurumlarına kulak vermek gerekir. O zaman kişiler devletine güvendiği gibi, yöneticiler de temel görevlerini yerine getirirler.

Ne dersiniz?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap