Türk geleneğinde kadın,
gerektiğinde Han’dır, gerektiğinde ise orduları yöneten komutandır. Arap
geleneğinde ise kadın cariyedir. Toplum olarak, bizim çelişkili yaşam
biçimimizin temeli Arap yakınlaşmasından geliyor. Çünkü biz, kutsal dinimizin
buyrukları ile yetinmemiş, Arap kültürünü de benimsemişiz.
Bazı
siyasetçiler Türk olmaktan utanıyorlar. Bunlar, Osmanlıya sığınıyorlar.
Bilmiyorlar ki Osmanlı bir ailedir. Adına Osmanoğulları adı verilmiş ve
Anadolu’da beylik kurmuşlardır. 600 yıl bu aile, bizi yönetmiş. Ama biz Osmanlı
ailesinden gelmiyoruz ki Osmanlı torunu neden olalım ki? Aslında bu yaklaşımı
Osmanlıya sığınanlar da biliyor ya.
Anadolu
insanı, Orta Asya bozkırlarından gelmiştir. Bu olaya tarihte Kavimler Göçü
diyoruz ya. Anadolu’ya gelirken geleneklerimizi, göreneklerimizi, sanatımızı,
giyimimizi, kadın erkek eşitliğini de birlikte getirmişiz. Kutsal dinimizin yanında Şamanizm’den gelen
birçok uygulamalarımız da yok değil. Batı’ya göç eden Türk kavimleri, deniz
aramış, su aramış, verimli topraklar aramış ve kendi yaşamlarına uygun yer
olarak Anadolu’yu seçmiş ve yerleşmiştir.
Elbette ki bu ulus, kendi bağırlarından büyük
kahramanlar çıkarmıştır. Alparslan, Cengiz Han, Kültigin, Fatih Sultan Mehmet,
ve son asrın Türk kahramanı da elbette ki Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu sayılar
çoğaltılabilir. Türk geleneğinde tek eşlilik esastır. Bu geleneği Atatürk ülke
insanına yeniden getirmiştir. Ama Atatürk’ü sevmeyen, çıkarcı, yobaz kesime
şunu sormak isterim:
Mustafa
Kemal, Manisa da şehzade iken İstanbul’a gelerek 19 kardeşini bir gecede
boğdurmadı. Mustafa Kemal,Karamandan Selanik’e göç ettirilmiş Türk anne babanın
çocuğu iken, Manisa’dan gelip tahta oturan zatın annesi Venedikli(Bafo)Safiye
Sultandı.
Mustafa
Kemal birtakım ayak oyunları ile Manisa’dan gelerek 28 yaşında tahta oturmadı.
Mustafa Kemal’ın babası öldüğünde arkada 19 erkek, 27 kız kardeş bırakmadı. O
Nizam-ı Alem için bir gecede kundaktaki kardeşleri de dahil 19 erkek kardeşini
dilsiz cellatlara boğdurtmadı.
Ey her
ağzını açınca ben Osmanlı torunuyum diyenler! Ey Venedikli BAFO’nun torunları!
Taht için cariyeler için günahsız yavruları bir gecede öldürten bireylerin
torunları! Mustafa Kemal o soydan gelseydi, onlarca cariye ile âlem yapsaydı.
Sorumsuzca onlarca çocuğun babası olsaydı şimdi siz onu yere göğe sığdıramazdınız
ve geri kalmış bir ülkenin insanı olurdunuz.
Ama o
büyük Türk, ben Türküm dedi. Üstelikte babası da annesi de Türk’tü. Sizce O’nun
en büyük suçu Türk olmaktı. Atatürk’ü ve Türk büyüklerini ağızlarına almaktan
korkanlar şunu unutmamalıdırlar, soyu ve kökü asırlar ötesine uzanan bir
milletin evlatlarına kimse çamur bulaştıramayacaktır.
Şimdi
puslu havadan yararlanarak, yeniden Osmanlıyı kuracağız sevdasında olanlar,
gidin dedelerinizin sattığı savaşlarda kaybettiği topraklarda devletinizi
kurun.
Ne
demiş şair:
Bir tek ülke istiyorum adı dünya
olsun.
Bir tek ırk istiyorum adı insan
olsun.
Bir tek duygu istiyorum adı sevgi
olsun. (N.H.)
Ne yazık ki
biz ırklarla, dinlerle, düşmanlıklarla, yalanla talanla uğraşıp duruyoruz.
Kendi topraklarımıza, kendi liderlerimize çamur atmakla büyüdüğümüzü sanıyoruz.
Yazık
oluyor ülkemize, yazık oluyor insanımıza!
Yalan mı?