SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tıp Bayramı
17.03.2022

Türkiye’de, sağlık sorunlarına dikkat çekmek için doktorlar bugün-14 Mart 2022 –tarihinde başlamak üzere iki gün iş bırakma eylemine girdiler. Ancak dikkatimi çeken şey ise, Beştepe’de kutlanan Tıp Bayramı’nda doktorlar salonu doldurmuşlardı. Hemen aklımıza gelen şu: Doktorların bir kısmı aldıkları ücretlerden ve çalışma koşullarından herhalde mutludurlar. Öyle ya bu  mesleğin çalışanlarının bir kısmı, salonda yayılmış otururken, diğer bir kısım doktorlar ise sokakta hak aramaktadırlar..

Aklıma 12 Eylül 1980 öncesi geldi. O zamanın iktidarları da benim polisim, benim öğretmenim, benim sağlıkçım diye bölmüşlerdi insanları. Bu amaçla değişik dernekler de kurulmuştu. Aynı meslek çalışanlarını birbirlerine düşürmüşler ve düşman etmişlerdi. Acaba şimdi de aynı şey mi uygulanıyor?

Aslında her meslek kutsaldır. Çünkü her meslek çalışanı kendi işini yapmakta ve görevini yerine getirmektedir. Doktorluk kutsal da öğretmenlik, hâkimlik, avukatlık, büroda görev yapan memurun yaptığı hizmet kutsal değil midir? Sokakları temizleyen işçiler vatan hizmeti yapmıyorlar mı?

Ancak burada bir ayrıcalığı dile getirmek gerekir. Özellikle ülkemizde Tıp Fakültesini kazanmak oldukça zordur. Bunun yanında en uzun eğitim alan meslektir de. 18 yaşında tıp fakültesine giren bir insan 30 yaşlarında uzman doktor olabiliyor. Öyle ise “Yiğidi öldür hakkını yeme,” sözünü eyleme geçirmek elbette ki iktidarın görevidir.

Görev başında olan doktorlarımıza, saldırılar, hatta ölümle sonuçlanan durumlar, düşünülürse elbette ki doktorlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarımızı korumak, kollamak devletin temel görevi olmalıdır.

Ülkemizde 50 bin lira, yüz bin lira aylık alan insanların varlığını basından izliyoruz. Ama bir uzman doktorun 10 bin, 20 bin lira almasını çok bulmak doğrulukla bağdaşmaz.

Öğretmenlere, polislere, din görevlilerine verilecek 3600 ek gösterge, seçimden seçime, gündeme geliyor ve bir dahaki seçime kadar unutuluyor.

Özellikle PANDEMİ döneminde, doktorların mesleki sorunlarının ek çalışma ücretlerinin iyileştireceğine dair sözler verilmişti. O sözler de havada kaldı. Umarım doktorlarımızın ve diğer sağlık çalışanlarımızın özlük hakları kısa zamanda düzeltilir ve o insanlar, mesleklerini güven, mutluluk içinde yerine getirirler.

Neden 14 Mart tarihi Tıp Bayramı olarak kutlanır?

14 Mart 1827 tarihinde Padişah ikinci Mahmut zamanında   Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle  Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacı konağında  “Tıphani-i Amire  ve Cerrahane-i Amire  adıyla Batı tarzında tıp eğitimi başladı. İşte kuruluş günü olan 14 Mart , Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

İlk kutlama işgal altındaki İstanbul’da 14 Mart1919 tarihinde üçüncü sınıf tıp öğrencisi, Hikmet Boran’ın önderliğinde İstanbul’un işgalini protesto etmek için toplanmışlardı.  Devrin ünlü doktorları, öğrencilerine destek vermişlerdi. Böylece Tıp Bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak gerçekleşmiştir. Umarız ki gelecek Tıp Bayramları, birlik beraberlik içinde kutlanır. Umarız ki doktorlarımızın ve diğer çalışanlarımızın hakları hak ettikleri oranlarda verilir. Umarız ki hak aramak için meydanlara çıkan insanlarımıza şiddet uygulanmaz ve hak arayanların sesleri kısılmaz. Doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarının bu güzel gününü sevgiyle kutluyorum.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap