Tarih kokan Trabzon! Nice uygarlıklara tanık olmuş bir şehir! Doğası, yapısal özellikleri ve kültürü ile bizi çok gerilere götüren bir yerleşim yeri! Trabzon denilince akla elbette gerilerden günümüze taşıdığı kültürel oluşum!..

Kültür, Trabzon halkının yaşamında önemli rol oynar. Geçmişten günümüze bir bütünlük içinde, Müslüman ve Hristiyan toplulukları yan yana aynı atmosferi paylaşarak önemli bir kültür zenginliği meydana getirmişlerdir. Buna inançlar, gelenekler görenekler güzellik katmıştır da. Halkın oluşturduğu verimler günümüzde de canlılığını korumaktadır.

Trabzon ve civarında "horon" olarak bilinen folklor; erkekler, kadınlar, yaşlılar ve gençler tarafından geçmişte olduğu gibi günümüzde de kutlamalarda, şenliklerde, düğünlerde ve yayla şenliklerinde oynanmaktadır. Özellikle bu aylarda “yayla şenlikleri” adını verdiğimiz geleneksel yapıyı izlediğimizde kadın erkek ayrımı yapılmadan birlikte kemençe eşliğinde dakikalarca oynadıklarını görmek mümkündür.

Horon "kemençe" denen bir müzik aleti ile birlikte oynandığı gibi, davul, zurna ve kaval ile de oynanabilmektedir. Ancak oyuncuların kemençe ile daha gayretli ve canlı bir hava yakaladıkları ve kıvrak bir horon oynadıkları gözden kaçmaz.

Yayla şenliklerinde bile horon ekiplerinin giymiş oldukları özel kıyafetleri hazırlayan, yaşatan ve o elbiseleri halen özel durumlarda giyen horoncular ve insanları görmemiz mümkün. Trabzon, dernekler ve köylerdeki gençler aracılığı ile bu kültür zenginliğini korumaktadır.

İlk Türkçe gazete olan "Trabzon"un 1866’da Trabzon’da basıldığını biliyor musunuz? Günümüzde de bu alanda (gazete, dergi vb.) toplumu bilgilendiren basın-yayın sayısı azımsanmayacak ölçüdedir.

Amatör ve profesyonel tiyatrolara, halk tiyatrolarına Trabzon halkının göstermiş olduğu ilgiden dolayı 1987 yılında Devlet Tiyatrosu Trabzon'da açıldı.

İlk futbol takımı 1921 yılında Trabzon’da kuruldu ve Trabzon kenti başta Trabzonspor olmak üzere 5 profesyonel kulübü, 100’ün üzerinde de amatör kulübü içinde barındırmaktadır.

Trabzon geleneksel el sanatları açısında da önemli bir konuma sahip olup, burada el yapımı hediyelik eşyalar bulmak mümkündür. Kazanlar, taslar, tavalar, tencereler gibi çeşitli el sanatları ürünlerini Bakırcılar Çarşısı'nda görebiliriz. Altın, özellikle gümüş işlemeciliği ayrı bir önem taşır. Akçaabat, Sürmene ve Ortahisar evleri ise tarih kokar.

Bölgemizin en eski el sanatlarından olan tekstil yün, keten gibi hammaddelerden el tezgâhlarında çeşitli kumaşlar, heybeler, çantalar vb. ürünler üretilir. Yük için kullanılan sicimler (ipler), örgülü ipler de basit el tezgâhlarında dokunmaktadır. 

Ne yazık ki feodal yapı bozulunca köylerdeki el sanatları da önemini yitirdi.

Korumak ise devletin görevidir.

Ne dersiniz?