Türkiye bir karmaşa yumağına hapsolmuş yuvarlanıp gidiyor.
Nereye gittiği de belli değil. Ülkede yaşayanların çoğu iyi
bir noktaya gitmediğinin farkında. Sağlıktan adalete, eğitimden ekonomiye
ülkemizde her şey can çekişiyor. Hastanelerde saatlerce sıra bekleyen hastalar
bize yeniden doksanlı yılları hatırlatıyor. Hani şu iktidarın her fırsatta
“Bakın eskiden böyleydi ama şimdi değil” dediği yılları…
Adaleti kimin tashih ettiği belli değil. Hakimler neye göre,
kime göre hüküm kuruyor? Madem yasaya göre karar veriliyor; o zaman her dava
üst mahkemeye neden gidiyor? Hadi gitti diyelim davaların birçoğu ya bozuluyor
ya da düzeltilerek yerel mahkemeye neden geri gönderiliyor?
Karar yasalara göre mi, yoksa hakime göre mi değişiyor?
Bir davada hakim değişti mi davanın seyri de değişiyor.
Müşteki sanık, sanık müşteki olabiliyor. Allah muhafaza!
Geçtiğimiz günlerde mahkeme yine herkese şaşırtan bir karar
imza attı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek
Seçim Kurulu (YSK) üyelerine 'ahmak' dediği iddiasıyla yargılandığı davada 2
yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi. Hem hapis hem de
siyasi yasak kararı verilen kelimenin ‘ahmak’ olması ise kafaları karıştırdı.
‘Ahmak’ kelimesinin hakaret mi değil mi tartışmaları bile verilen kararın
güvenilirliğini azaltmaya yetiyor.
Ekrem İmamoğlu’na verilen bu cezaya AK Parti kanadı da tepki
gösterdi. Cemil Çiçek… Bülent Arınç… Hüseyin Çelik kararı eleştirenler
arasında…
AKP Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, eski Adalet Bakanı Cemil
Çiçek şöyle diyor: “Kararın hukukiliği de isabeti de inandırıcı değil. Ben de
inandırıcı olduğuna inanmıyorum. Böyle bir karar hem yargıya hem de ülkeye çok
zarar verir.”
AKP'li eski Bakan ve Meclis Başkanı Bülent Arınç'a göre de:
“Bu yanlıştan dönülmediği sürece kararın siyasi sonuçları AK Parti'nin
karşısına güçlü bir şekilde çıkacaktır.”
AKP'li eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de hapis ve
siyasi yasak kararını doğru bulmayarak “Bir ülkede adaletin gücü yoksa, orada
gücün adaleti devreye girer. Eski yıllarda siyasi yasak kararları verildi ne
oldu? Hâlâ ders almadık mı?” diyor.
Adalet namına verilen bu ve bunun gibi kararlar Türkiye’nin
demokrasisine ciddi zararlar veriyor.
Seçim yaklaşıyor… Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı konuşulurken
verilen bu karar, Cumhur İttifakı’nın işine yarar mı acaba? Ya da tam ters
tepip Millet İttifakı’nın oylarını artırır mı?
***
Siyasiler koltuk peşinde bu hesapları yapadursun vatandaş
ucuz ekmek kuyruğunda çile çekmeye devam ediyor.
Emekli, çalışan, asgari ücretli herkes ay sonunu hala
getirme derdinde… Bu güne kadar hiçbir siyasi ekonomiyi düzeltmek için bir
çözüm önerisi sunmadı. Tek yaptıkları şey enflasyonu göre maaş zammı. O da
TÜİK’e göre! Ki o da geçinmeye yetmiyor. Sizin siyasi savaşınızın yanında
vatandaşın çok daha büyük sıkıntıları var.