SON DAKİKA
SON DAKİKA


Anlamak gerçekten çok güç!
24.11.2022

Geçtiğimiz günlerde öğretmenler için ÖKBS, yani Öğretmen Kariyer Basamakları Sınavı yapıldı. 594 bin 598 bin öğretmen, "uzman öğretmen" veya "başöğretmen" olmak için sınava tabi tutuldu. Ülkemizde dört yıllık eğitim fakültesi veyahut bölüm mezunu olup da pedagojik formasyon alarak bu kutsal mesleği icra etmeye hak kazanan öğretmenlerimizin önüne KPSS ve mülakatı çıkaran bozuk sistem yine anlam veremediğim bir sınava imza attı.

Ve bütün basın organları ‘Bu kez öğretmenler sınavda’ başlığı altında haberi duyurdu.

Benim anlamadığım 10 yılını doldurmuş, doktorası olan bir öğretmen uzman veya başöğretmen olamıyor da, bu sınav sonucuna göre mi oluyor?

Hâkim ve savcılar mesleğe başladıkları ilk sınavdan sonra ‘kariyerinde yükseltmek’ için sınava giriyorlar mı? Mesela ilk derece mahkemesinde görev yapan bir hâkim, Bölge Adliye Mahkemesinde görev yapmak için sınava tabi tutuluyor mu? Hayır. Peki o zaman neden öğretmenler bu sınava mahkum ediliyor?

Anlamak gerçekten çok güç.

Tıpkı KPSS gibi…

‘Sen dört yıl okudun, yetmedi, 1 yıl da pedagojik formasyon eğitimi aldın yetmedi, biz seni yine sınava sokalım’ zihniyeti burada da karşımıza çıkıyor.

Tamam da kardeşim beş yıl kafa patlatıp okuyan, maddi manevi yıpranan bir eğitimci sizin nezdinizde ‘Yetersizse’ bu onun değil sizin suçunuzdur. Demek ki yeterli eğitim verememişsiniz demektir. Ayrıca bir Türkçeci ile bir Matematikçiyi aynı sınava sokup da başarı beklemek neyin nesi? Her öğretmenin kendi dalında uzman olduğu aşikardır.

Siz bir hukukçuya sınavda tıbbı bir terimi sorup açıklamasını isteyebilir misiniz?

Eğitim sisteminin bu denli yanlış olduğu ve ne acıdır ki yanlışın daha büyük yanlışlar doğurarak devam ettiği ülkemizde Z kuşağı dediğimiz bu gençlerden ne bekleyebiliriz! Suçu sadece ‘öğrenci’ dediğimiz kesime atıp kenara çekilmek bana göre sorumluluktan kaçmaktan ibarettir. Dahası sorunları halının altına süpürdüğümüz için gün geçtikçe büyüyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor.

Diğer taraftan atanamayan öğretmenlerin durumu ise içler acısı. Sırf bu nedenden intihar eden gençlerimiz oldu. Bu ülkede biz bu durumu yaşadık. Üstelik ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün baş tacı ettiği öğretmenlik mesleğinde yaşadık bunları…

Yapmayın! Eğitimi, eğitimcileri bu kadar ayak altına vermeyin!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap