Enflasyon tekeri patlamış kamyon gibi uçurumdan yuvarlanıyor
ve durdurulamıyor…
Ne zaman ve ne şekilde durdurulacağı da merak konusu!
Yuvarlandıkça her kesimi önüne katarak ezip geçen enflasyonun
son durağı çiftçiler oldu. TÜİK verilerine göre, Tarım-ÜFE temmuz ayında bir
önceki aya göre yüzde 5, bir önceki
yılın aynı yılına göre ise yüzde 157,89 arttı. Tabi bu güvenilirliği tartışma
konusu olan TÜİK’in bizlere sunduğu rapor. Bir de çiftçiye sormak lazım
durumunu.
Hazır konu TÜİK’ten açılmışken işsizlik rakamlarına da
değinmek istiyorum. TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı rakamlara göre, 0,4
puanlık azalış ile yüzde 10,6 seviyesinde gerçekleşti.
Peki, her ile üniversite açan değerli devlet büyüklerimiz,
mezun ettikleri öğrencilere iş imkanı sağlayabilmiş mi?
Dört yıl maddi-manevi yıpranan ülkemizin geleceği olan
gençlerimize asgari ücrete mahkum eden sizler değil misiniz? Asgari ücrette
elbette ciddi artışlar yapıldı fakat yetiyor mu? Hayır. Üstelik dört yıllık
fakülte mezunu gençler neden asgariyi beğensin? Bu iş beğenmemezlik değildir,
haksızlığa karşı bir duruştur. Devlet
büyüklerimizin bunu kestiremeden her ile üniversite açıp, “Ülkede herkesi
üniversite mezunu yaptık” diyerek övüne dursun kazın ayağı hiç de öyle değil.
Diğer taraftan dershane binaları gibi hatta apartman
dairelerine ‘özel üniversite’ açmak neyin nesidir? Anlam verebilen var mıdır,
bilmiyorum. Üniversite insan hayatına bambaşka bir pencere açar. Hayatın
başladığı, kültür seviyesinin yükseldiği, iletişimin iyi bir noktaya ulaştığı, insan
hayatının tam merkezinde var olması gereken bir ilim bilim yuvasıdır
üniversiteler… Dahası, ufkumuzu
genişletip, bambaşka bir bakış açsı kazandırır. Bu katkılara en büyük etken de
kampüs kültürüdür.
Üniversiteleri bu kadar ayak altına düşürdükten sonra
‘donanımlı insan’ yetiştirmesini bekleyemezsiniz. Ülkemizde hala eğitim sistemi
tartışılıyorsa vay halimize… Ha şunu da belirtmek isterim ki şu sistemi daha
değiştirmesinler. Ne zaman değiştirseler daha kötüsüyle karşı karşıya
kalıyoruz.
Uzun lafı kısası
‘kalifiye’ yetiştiremediğiniz ama üniversite mezunu yaptığınız
gençlerden de ‘iş’ adı altında gelip geçici yerlerde asgari ücrete çalışmasını
da bekleyemezsiniz.
Yani yanlış iliklemeye başladığınız gömleğin düzgün
gitmesini bekleyemezsiniz.
Bilin istedim.