Geçtiğimiz günlerde İran da Mahsa Amini isimli bir kadın vahşice öldürüldü. Gerekçesi ise “Örtünme kurallarına uymamasıydı.”

Ahlak polisi kadınlar tarafından sokakta defalarca tartaklanarak yere düşürülen Amini daha sonra erkek polisler tarafından tekmelenerek gözaltına alındı. İşkencelere daha fazla dayanamayan genç kadın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Amini’yi tartaklayan kadın polisler çarşaflıydı. Darp edilerek öldürülen Amini ise başörtülüydü ama saçı görünüyordu! “Senin neden saçın görünüyor? Neden bizim gibi kara çarşafa girmedin” denilerek genç bir kadın hayattan koparıldı.

Yazık, çok yazık!

Genç bir kadının kahkülleri görünüyor diye sokak ortasında dövülmesi, dini kendi ideolojisine göre yorumlayarak toplumun baskı altına alınmasının sonucudur.

Amini’nin haksızca öldürülmesine sessiz kalmayan İranlı kadınlar, protestolara rejime başkaldırdı. Bu, İran tarihinde yadsınamayacak bir tepkiydi. Şeriatla yönetilen bu ülkede kadınların hiçbir söz hakkı bulunmadığı için ülke kadınlarının protestosu takdire şayandır.

Fakat İran güçlerinin gözü dönmüştü çoktan…

Yetmedi ardından bir kadın daha aynı gerekçeyle hayatla bağı koparıldı. Protestolar sırasında 20 yaşındaki Hadis Najafi'nin İran rejim güçleri tarafından öldürüldüğü açıklandı.

Şeriatla yönetilen İran’da bu yaşananlar ilk değil belli ki son da olmayacak. Bu denli kadını ayaklar altında görmek hangi zihniyetin ürünü? Nedir bu kadınlarla derdini? Kadını cemiyet hayatından tamamen soyutlamak hangi dinin emri? Peygamber efendimiz zamanında kadınlar komutan olabiliyor, ticaretle uğraşabiliyordu.

İslam dinini bu denli yanlış göstermek; şeriat adı altında kadını hor görmek tamamen sizin köhneleşmiş zihniyetinizin ürünüdür.

Şimdi merak ediyorum siz hangi dinin mensubusunuz?

Bu kirli zihniyetleri gördükçe, yaşadıkça, yaşadığım ülkeme, cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnettim daha da artıyor ve O’nun sözüyle bitirmek istiyorum yazımı;

“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!”