Ülkece zor günler geçiriyoruz…
Ekonomik kriz ülkemizde A’dan Z’ye her kesimi etkisi altına
aldı. Her gün yeni bir zam fırtınasına uyanan ülkem insanı, artık sıkacak kemer
de bulamıyor. Üstelik bu zam oranları öyle az buz da değil. Ortalama zam
oranları güzelim ülkemde yüzde kırk, yüzde elli bandında seyrediyor…
Bu zam fırtınasından en son nasibini alan ürün ise çay oldu.
Evet, kendimizin ürettiği, o bildiğimiz çaydan söz ediyorum. Acı ama gerçek.
ÇAYKUR çaya ortalama yüzde 43,71 zam yaptı. Üstelik bunu Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın yaş çay alım fiyatını desteklemelerle birlikte 7 TL olarak
açıklamasının üzerinden 2 gün geçmeden yaptı. Yani 1 kilogram çay artık 74.5 TL
oldu. Böylece sokak aralarında o mütevazı çay ocaklarında 3 liraya içtiğimiz
çayı şimdi 4,5 TL’ye içeceğiz. Ne diyeyim, afiyet olsun mu, geçmiş olsun mu,
bilemedim.
Ama bildiğim bir şey var, o da; kötüyüz arkadaş, daha da
kötüye gidiyoruz!
Ülkemizde çay içmenin de lüks olabileceği aklımın uçundan
geçmezdi. Zaten bu ülkede aklımıza gelmeyen ne varsa başımıza geldi. Bir
zamanlar oy uğruna vatandaşa çay dağıtanlar bu günleri öngörmüş müdür acaba?
Veyahut bu derece zamlanacağını bilselerdi o çayı bedavaya dağıtırlar mıydı?
Cevabını varın siz düşünün.
Diğer taraftan her zamanki gibi durumu fırsata çevirenler de
yok değil tabii…
ÇAYKUR yüzde 43,71 oranında zam yapmasına rağmen zincir
marketler zam oranını yüzde 85'e kadar çıkardı. Fahiş fiyatlar bir tarafa,
fırsatçılığa artık bir son verilmeli. Son yıllarda en çok bu mevzuyu
konuşuyoruz, şikayet ediyoruz, yeri geliyor isyan ediyoruz ama nedense çözüm
bulamıyoruz.
Yapılan denetimler de yeterli olmuyor.
İktidar sahipleri insanları oyalayan söylemleri bir kenara
bırakmalı. “Ah bu dış güçler yok mu?” nidalarını kimse yemiyor artık. Eskilerin
dediği gibi, “Ya bu deveyi gütmeli ya da bu diyardan gitmeli!”
Bir de şu dilinizden düşürmediğiniz “Vay efendim dış güçler” dediğiniz dış güçler kim? Çıkın açıklayın da
biz de bilelim. Dün kol kola gezdikleriniz bugün dış güç mü oldu yoksa?
Uzun lafın kısası yokluğa sürüklenen bu halkı kurtarmak için
yeni çözümler bulmalıyız.
Hem de acilen!