Fındıklı’da yeni bir hayatı paylaşmak ve örgütlemek için
yola çıkanların hikayesidir ‘MECİ.’
Yıl 1989. 12 Eylül askeri darbesinin ardından yeniden
demokrasi ve özgürlük özlemi duyanlar SHP çatısı altında, sevgili abimiz Hayati
Aykut'un öncülüğünde itirazlarını ifade etmiş Fındıklı halkı. Hayati abi tüm
zorluklara rağmen Fındıklı halkıyla kucaklaşmış ve yerel seçim yarışını göğüslemişti
ekibiyle.
Hayati abi başkanlık döneminde yürütmüş olduğu kısa ama
anlamlı çalışmalarıyla hatırlanır hafızalarımızda. Halkına dokunan, onunla
birlikte sokağının havasını yaşayan, sabahları çay ocaklarında emekçilerle bir
sigara bir kahve yudumlayan, yağmurda sarı çizmeleri ile ilçeyi arşınlayan, iş
olunca küreği hemen kapan biri olarak hafızalarımıza kazılan abimizdir Hayati
Aykut.
12 Eylül’ün anlayışı bizden dayanışmayı, paylaşımı ve
MECİ'yi alırken yerine her şeyin tek karşılığının para olduğu bir anlayışı
hayata geçirmeye başlamıştı o günlerde. İtiraz edenlerin MECİ'yi savunanların
adıydı Hayati Aykut. Günümüzde 12 Eylül anlayışına karşı çıktıklarını ifade
edenler daha baskıcı, antidemokratik ve adaletten daha uzak uygulamaları hayata
geçiriyorlar.
Yıllar vahşi kapitalizmin ve neoliberalizmin baskısıyla,
köylerimize kadar ulaşan sömürü ağına direnmenin güçleştiği veya halkımızın
zorlandığı anlarla ard arda kendini takip etmeye başladı. Halkımızın dayanışma
ve paylaşım kültürünü tehlike gören çıkarcı anlayışlar MECİ' yi parçalamak
adına her çabayı harcamaya görev olarak tanımladılar kendilerine. Özellikle son
20 yıldır ilçemiz Fındıklı'da MECİ değil rant, çıkar, yolsuzluk ve yoksulluk
hâkim kılınmaya başlanmış, çalışmalar halka değil bireylerin çıkarlarına
yönelik olmaya yönelmişti. Kamusal olan yok edilmiş toplumcu belediyecilik
tehlikeli görülmüş, tüm yaşam alanlarımız parçalanmaya çalışılmıştı.
Bugün dün olduğu gibi MECİ'nin, dayanışmanın varlığını
yaşatmak için yola çıkanların fikri takibi yapılarak ve yeni öyküsünü
oluşturmaya çalışıyor Fındıklı halkı. 2019 yerel yönetim seçimlerine kadar
yürüyen bu süreçte halk yoksullaştı ve kutuplaştı. Yerel seçimler sonucunda
Fındıklı Halkı yeniden Meci’ye dönünce, toplumcu, halkçı belediye
uygulamalarını hayata geçirmek için kolları sıvadık ekip olarak Hayati Aykut
abimizin bıraktığı yerden. İlçemizde yapılan yatırımlar ve uygulamalar
muhalefette kalanların hazmedememesine neden olmaya başladı. Çünkü 6 aylık kısa
sürede 600 bin TL'lik tasarruf yapılmış, yapılmayan yatırımlarla halkına hizmet
üretmeye başlamıştı Fındıklı Belediyesi. Kamunun gücünü kullanarak tüm
yatırımlara engel koymaya çalışan siyasal anlayışlara inat Fındıklı Halkının
MECİ'si büyüyor ve büyümeye devam edecek.
Başka Fındıklı yok. Bunu anlayamayanlar bir avuç çıkarları
için halkına hizmet edenlere karşı engel olmak için çaba harcamaktadırlar. Tüm
engellere rağmen halkımızın taleplerini yerine getirmeyi bir görev olarak gören
ve üreten yönetim anlayışını, hatta üretenin yönetimde söz sahibi olmasını,
MECİ'yi hayata geçirecektir Fındıklı halkı.
Çünkü bizim yarınlarımız için çocuklarımıza sözümüz var.
Geleceği bugünden birlikte kurmak, sağlıklı, mutlu, esenlikli, refah içerisinde
yaşanacak bir Fındıklı’yı inşa etmek, adaletin, kardeşliğin hakim kılındığı
yarınlarımızı örmek için yola çıktık. Fındıklı’nın sakini değil sahibi olmak
için kendimize değil kentimize ve halkımıza hizmet etmek için hep birlikte,
MECİ ile yönetmek için yola çıktık. Bu amaçla kurulan Kadın, Gençlik, Esnaf,
Ticari Araç Esnafı, Engelli, Muhtarlar ve Çocuk meclislerimizle birlikte karar
aklıyor ve uygulamaya geçiyoruz. Şimdi mahallelerde ve köylerde oluşturacağımız
meclislerle birlikte tüm sorunlarımızı hep birlikte tespit edip çözüm yollarını
üreterek MECi ile güzelleştireceğiz yarınlarımızı.
MECİ'nin en anlamlı örneği de Yeşil Altın Gümüş Deniz
Festivalimizde ortaya çıktı. Fındıklı halkı tüm dayanışma duygularıyla çok
değerli sanatçılarımızla, yöresel kültürümüzle, sanatsal ve sportif
faaliyetlerimizle Karadenizimizin o mavi dalgaları gibi coştu. Hem de tüm
engelleme ve olumsuzluk yaratmaya çalışanlara inat.
Doğanın tüm canlılara ait olduğu, denizin yaşamımız ve
kültürümüzün bir parçası olduğu, derelerin özgür aktığı, yaylaların hayat
damarlarımız olarak görüldüğü daha yaşanabilir bir Fındıklı MECİ’yle güzel.