SON DAKİKA
SON DAKİKA


Zamanın Durduğu An
10.10.2019

Bundan tam dört yıl önce Ankara’da yüreklerimiz durdu. Arhavi’den, Trabzon’a, Malatya’ya, İstanbul’a ülkemizin dört bir yanında acı ve ağıtlar yükseldi. 10 Ekim 2015 tarihinde saat 10:03 'da havalar karardı, yürekler daralarak, göklere yükseldi çığlığımız Ankara Gar'ında. DİSK-KESK-TMMOB-TTB çağrısıyla düzenlenen Emek-Barış ve Demokrasi mitingine yapılan saldırı sonucu 103 canımız yaşamdan koparıldı.

Acı yüklüdür yürek. O gün sabah erkenden TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yöneticisi, barış savunucusu, emeğin en anlamlı değer olarak demokrasi savunucusu olarak umut için Ankara Garı'nın önüne doğru evden çıktık. Nereden bilebilirdik eli kanlı katiller bizi yasa boğacak. Sabah saatlerinde tüm ülkeden akanlar arasında birbirini tanıyanlar kucaklaşıyor hasret gideriyordu. Coşkuyla kucaklıyordu dostunu yarini evladını annesini. Nereden bilirdik barış savunucularını kanlı çeteler yasa boğacak.

Saatler 10.03'ü gösterirken katiller çekti pimin telini ve o an kanlı gözyaşlarımız akmaya başladı. Hepimiz neye uğradığımızı şaşırarak bir anlık şoklar yaşadık. Ardından yitirdiğimiz canlarımızı tek tek aramaya ve yüreklerimize taş basarak toprağa düşenlerimiz ile 503 yaralımıza sahip çıkmaya başladık. Gün uzundu gece de. Aldıkça acı haberleri sarılıp ağlıyor ve yaralı olan yol arkadaşlarımıza sahip çıkmaya çalışıyorduk.

Bölgemizden de üç can yoldaş vardı. Önce şahsen de Pazar'dan tanıdığım Osman Turan Bozacı dostumun nefesinin durduğunu öğrendim, sonra Trabzon'dan Gökmen Dalmaç. Ama en acısı hiç karşılaşmadığım daha 19 yaşında olan Arhavi'den Elif Kanlıoğlu kardeşimi duyunca dizlerimin bağı çözülmüştü artık. Yıkılmıştık ama yarına dair olan sözümüze dair yitenlere karşı sorumluluklarımız vardı. Alıp götürmeliydik toprakları Karadeniz'e.

İşte bu acı yüklü yaşamı dört yıldır yüreğimiz sızlayarak sürdürüyoruz. Ta ki gerçekten suçluların ve arkasında olanların ortaya çıkarılmasına kadar. Şimdi bu üç dostuma sözümüz olsun siz nefes almasanız bile yanımızda yoldaşımız olarak yürüyorsunuz. Sevgili abim Osman, Dostum Gökmen ve Kardeşim Elif siz Cihan'ın yolunda emek barış ve demokrasi için ayrıldınız aramızdan.

İnsanoğlu doğar yaşar ve yaşamı son bulur. Ama yaşadığı süre içerisinde demokrasi, emek, barış kardeşlik ve özgürlükler için mücadele edenler daima yaşar. Aradan geçen dört yıl olmasına rağmen sizi toprakla uğurlarken Karadeniz sokaklarında yaşadığımız acı duyguları bu gün de yaşamaktayım.

Emek barış demokrasi için hiçbir yurttaşımızın hayatından vazgeçmek zorunda olmayacağı aydınlık yarınlarımızı inşa etmek için sorumluyuz hepimiz. Karadeniz'in yeşilinin tüm tonlarından hırçın dalgalarına, azgın ve gür akan derelerinden heybetli dağlarına kadar temelinde insan olan aydınlık yarınlarımız içindir acılarımız.

Dün bu güne döndü bu günün adı ELİF oldu, TURAN oldu, GÖKMEN oldu ....................

Yarın doğayla barışık kardeşçe eşit yaşadığımız aydınlık bir ülke olsun.

Yarın EMEK BARIŞ VE DEMOKRASİ olsun.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap