SONDAN
başlayalım; Giresunspor için Süper Lig özlemi dün itibarıyla sona erdi. Emeği
geçenlere kocaman bir ALKIŞ…
Oysa daha 15
gün önce hepimiz play-off, sonrasında ise Süper Lig hayalleri kuruyorduk.
Pandemi sonrası takım iyi başlamış ve üst üste 2 galibiyetle “Play-Off için
bende varım” demişti.
Sonrasında
rüzgar tersine döndü. Önce,
Demirspor,
sonra Bursa ve dün de Erzurum karşısında alınan yenilgiler, Giresunspor’un
Süper Lig hayallerini bir başka bahara erteledi.
Suçlu çok. Dilimizin
döndüğünce sıralayalım.
İlk sıraya
teknik heyeti koyuyorum.
Büyük hoca
olmak, zor dönemleri ya da kriz ortamını çözmekle olur. Hakan Kutlu kusura
bakmasın bunu beceremedi. Onunla gelecek yılda devam edilmeli mi? Elbette bunu
kararıın yönetim verecek ancak belli ki bu dikiş artık tutmaz.
Sonrasında
futbolcular. Yolda yürürken ayakları yere basmıyordu. Hepsinde bir Ronaldo,
hepsinde bir Messi havası vardı. Ancak son 3 haftada boylarının ölçüsünü
aldılar.
Bırakın
yıldız olmayı, kusura bakmasınlar halı sahada bile bazıların kendi takımıma
almam.
‘Bu işte en
günahsız kim? Dersiniz, başta başkan sonra da yönetim derim. Mevcut sıkıntılar
içinde tüm imkanları seferber edip takımı ve şehri ayakta tutmaya çalıştılar.
Bir sezon
bitti. Ancak hayat devam ediyor. Yapılması gereken, acil bir şekilde yeni
sezonun çalışmasını yapmak ve bu takımı Süper Lig’e çıkarmak.
ABD Başkanı Roosvelt'in
çok güzel bir sözü vardır. “İnanmak başarmanın yarısıdır” der. Bizde maalesef
inanan az, kaytaran çok oldu.
Eh böyle
olunca da, bize hüsran düştü.