SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tedbir önemli
5.09.2020

Doğal ya da insan eliyle oluşan afetler her zaman yıkım ve acıyla sonuçlanmıştır. Son olarak Giresun ve ilçelerinde yaşanan sel afeti de bunlardan biridir. Ama önemli olan, yaşanan afetin acılarının ve yıkımlarının yaralarının ne kadar sürede sarıldığı ve ortadan kaldırıldığıdır. 

Burada önemli olan, devletin gücü ve yeterliliğidir. Ülke olarak geçmişte çok fazla ve büyük afetler, felaketler yaşadık. Eskiden bir deprem, sel ya da herhangi bir afet sonrası yaşanan kargaşalar ve gecikmeler daha çok acılara sebep oluyordu. Afet yerlerine günler, haftalar sonra ancak ulaşılabiliyor, ulaşılsa da afetin acılarını, etkilerini ortadan kaldırmak haftalar, aylar hatta yılları buluyordu. Çekilen sefaletler, umutsuzluk ve insan hikâyeleri yıllarca konuşuluyordu.

Ancak, Giresun’da, başta Dereli ve Doğankent ilçeleri olmak üzere tüm il genelinde yaşanan şiddetli yağış ve sel afeti sonrasında yaşananlar, Türkiye’nin afetler karşısındaki reflekslerinin ne kadar geliştiğini ve tüm yıkıcılığına rağmen, yakın geçmişte alınan tedbirlerle afetin boyutunun belli alanlarla sınırlı kalabildiğini göstermiş oldu. En büyük yıkım Dereli ve Doğankent ilçelerinde olurken, diğer ilçeler ve bölgelerdeki afetler sınırlı kaldı. Dereli şehir merkezi tamamen kullanılamaz hale gelirken, Doğankent ilçesinde karayolunun önemli bir kısmı çökmüş 5 askerimiz sel sularına kapılarak maalesef şehit olmuşlardır. Afetin boyutu ve etkileri sabah saatlerinde suların çekilmesinden sonra başta sosyal medya üzerinden ve haber ajanslarından gelen fotoğraflar ve görüntülerle çok daha net bir şekilde görülmeye başlanmıştı. İşte ilk anlardan itibaren devletin tüm birimleri, bakanlıklar düzeyinde harekete geçmiş ve tüm imkanlar seferber edilerek başta Dereli olmak üzere, tüm afet bölgelerine ulaşılmaya başlanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murta Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, milletvekilleri, bürokratlar ve nihayet Sayın Cumhurbaşkanımız ilk günden ve takip eden günlerde afet bölgesine geldiler. 23 Ağustos gecesi oluşan selin etkileri 24 Ağustos’tan itibaren kaldırılmaya başlandı. İki üç ayda temizlenemez denilen Dereli şehir merkezi, 6 günde temizlenmiş pırıl pırıl asfaltı serilmiş bir halde 30 Ağustos’a yetiştirilmişti. Devlet afet bölgesi için tüm zararları karşılama ve tüm imkanları seferber etme kararlarıyla adeta ışık hızında çözümlerle afetin tüm yaralarını sarmıştı. Allah ölenlere ve şehitlerimize rahmet etsin. Devletin Giresun’daki bu refkeksi her türlü takdiri hak etmektedir. Ki en muhalifler bile kabul ederek, yapılanları benimsemek zorunda kaldılar.

Yukarıda, Türkiye’nin afetler karşısında oluşan refleksi ve birikiminden bahsetmiştik. Bu refleksin sebebini geçmişte çok fazla afet ve felaketler yaşamamız olarak göstermiştik. İşte, “Bir musibet bin nasihatten evladır” düsturundan hareketle her afet sonrası yeni önlemler ve teşkilatlanmalarla, yaşanan acı tecrübelerden dersler çıkartmakla oluştu bu refleks. Afetlere karşı tüm Türkiye’de gönüllü ve kurumlara bağlı teşkilatlar oluşturuldu ve desteklendi. AFAD, UMKE gibi ulusal arama kurtarma teşkilatları, 112 Acil Yardım ağının en ücra köşelere kadar yaygınlaşması, Hava ambulansları dahil ambulansların tam donanımlı ve yeterli hale getirilmesi, belediyeler dahil araç-gereçlerin yeterli hale gelmesi ve koordineli çalışma sitemi bu refleksi geliştirmiş ve dakikalar içinde her türlü kaza ve afetlere müdahale edilebilir yeteneğe kavuşulmuştur. 

Bunun yanında yaşanan her doğal afet sonrası ve yaşanması muhtemel afetlere karşı alınan tedbirler ve önlemlerle ıslah edilen derelerle, Kentsel dönüşümlerle güçlenen altyapılarla sellerde ve depremlerde, yangınlarda daha büyük felaketlerin önüne geçilmektedir. Ancak tüm yapılanlara ve önlemlere rağmen büyük bir coğrafya ya sahip olunan ülkemizde bu tür afetlerde hala kaçınılmaz olarak karşımızda duruyor. Örneğin Tarım ve Orman Bakanlığınını açıkladığı gibi Sadece Karadeniz’de 120 bin dere var. Giresun Dereli’deki selde Aksu deresi taşmadı. Çünkü sel ıslahı yapılmıştı. Aksu taşsaydı Dereli dahil belki Giresun bile çok daha büyük bir afet yaşanabilirdi. Bulancak Pazarsuyu deresi de en az Giresun, Dereli kadar yağmur almasına rağmen taşmadı. Sel ıslahı yapılmıştı. Eğer Pazarsuyu Deresi taşsaydı Giresun 2. OSB ve Bulancak çok büyük bir afete maruz kalabilirdi.

Allah bir daha böyle afetler göstermesin. Allah devlete zeval vermesin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap