Uluslararası Okur Yazarlık Günü her yıl 8 Eylül’de kutlanan ve UNESCO tarafından 26 Ekim 1966’da UNESCO Genel Konferansının 14. oturumunda ilan edilen uluslararası bir kutlamadır. İlk kez 1967 yılında kutlanmıştır. Amacı okur yazarlığın bireyler, topluluklar için önemini vurgulamaktır. Dünya Okuma Yazma Günü dünyadaki okuma yazma oranlarına dikkat çekmek ve bu oranları artırmak için yürürlüğe konmuş özel bir gündür. Dünya okuma yazma etkinlikleri dünya çapında veya ülke bazında düzenlenebilir. Ülkemizde direkt dünya okuma yazma günü için olmasa da okuma yazma oranlarının artırılması için yapılmış en etkili kampanyalardan biridir. Kız çocuklarını hedefleyen ‘’baba beni okula gönder ‘’kampanyasıdır ve 23 Nisan 2005’ten beri devam etmektedir. Dünyada yaklaşık 775 milyon yetişkin asgari okuma yazma oranından yoksun yani 5 yetişkinden biri okuma yazma bilmiyor ve yetişkinlerin üçte ikisi kadın. 60 milyon civarında çocuk okula gitmiyor, çoğu okula düzenli olarak gitmiyor ya da bırakıyor.

Okuma yazmanın neden önemli? UNESCO raporlarına göre; çok fakirlik ve okuma yazma oranları  kadınlara karşı ön yargı arasında net bir bağlantı olduğunu gösterir. 1996 yılından bu yana temel ve ileri düzeyde yüz yüze okuryazarlık eğitimleri yapan Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla televizyon yoluyla ve bilgisayar destekli okuryazarlık eğitimleri de gerçekleştiriyor. AÇEV okuryazarlık eğitimlerini Türkiye’nin 8 ilinde (Ankara, Adana, İstanbul, İzmir, Bursa, Gaziantep, Diyarbakır, Van) gönüllü eğitimcileri aracılığıyla yürütüyor. AÇEV’in eğitim seminerlerine katılarak sertifika alan gönüllüler kurslara katılan kadınlara okur yazarlık eğitimleri veriyor. Sonuç olarak okuma yazma oranını arttırma yöntemlerinin en başında bu oranın neden düşük olduğu ve  bunun altında yatan sebeplerinin araştırılması gelir. Bunlara devletin imkanı yetmeyebilir, bu sebeple çözüm üretmemiz gerekir. Dünya Okuma Yazma Günü kutlu olsun. İyi hafta sonları…

3 ana kuralımızı unutmayalım: MASKE, MESAFE, HİJYEN.