İnsanların varoluşundan olan yardım duygularını geliştirmek
,dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların günlük zenginliğine ulaşmasına
yardımcı olmak amacıyla 1985 yılından beri 3-9 Aralık tarihleri arasında ‘’VAKIF
HAFTASI” kutlanmaktadır. Çevremizde hizmetlerin sürdürülebilmesi için
kişilerin ve özel kurumların bağışladıkları maddi ve manevi mülklere VAKIF
denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe aktarılması ve sağlıklı
kalabilmeleri bilinçli bir şekilde korunmalarına bağlıdır. Gelecek nesiller
geçmişimizle ilgili ne kadar çok bilgi sahibi olursa geleceğine o kadar iyi yön
verebilir. İşte bu nedenle vakıfların önemi büyüktür. İnsanların sosyal
dayanışmanın önemini, yardımlaşmayı, birbirine destek olmayı, acı ve mutlu
günleri paylaşmayı ,sevgi ve saygı tohumlarını atabilmeleri aralarındaki ilişkilerin
iyi olmasına bağlıdır.
Kültürümüzün bir parçası olan vakfın tarihçesi çok
eskilere dayanır. Günümüzde büyük öneme sahip olan vakıflar Osmanlı
zamanında yaygınlaşmış; Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da önemini, etkinliğini
aynı ölçüde sürdürmüştür. 5 Haziran 1935 tarihinde çıkan bir kanunla Vakıflar
Genel Müdürlüğü kuruldu .Ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi bu
teşkilata verildi. Vakıflar eğitime ,öğretime, sağlık işlerine ,yoksullara
,düşkünlere ,kimsesizlere yardım ve hizmet eden kuruluşlardır .Vakıflar her
alanda olduğu gibi ülkemizin sosyal, ekonomik ,kültürel açıdan ve yurt
savunmasında da etkilidir .Bu hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevi
olmalıdır. Vakıflara maddi manevi yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve
çalışmalarını desteklemek veya onlara dolaylı yollardan yardım etmek gerekir.
Vakıflar toplumsal yaşamımızda sağlık hizmetleri, eğitim
hizmetleri ,sosyal hizmetler ,dini hizmetler ,sanat ve kültür hizmetleri,
milli savunma hizmetleri ,iktisadi hizmetler, spor hizmetleri gibi hizmetleri
yerine getirir. Tarihin izlerinin yaşandığı bu eserlere yaşamaları için sahip
çıkmalıyız.