Cumhuriyet Halk Partisi, iyi bir yerel seçim dönemini geride bıraktı.

Müthiş bir performansla, özellikle İstanbul ve Ankara’da halkın desteğini arkasına alarak başarıya ulaştı. CHP’ye kazandıran sihirli hamle ise bana göre parti içi tartışmaların, bir çırpıda geride bırakılması.Geriye dönüp baktığınızda, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi bile parti içi kutuplaşmayı beraberinde getirmişti. Öyle ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İnce’yi anons ederken, ‘Gel bakalım Muharrem…’ sözleri seçim boyunca konuşulmuştu.

Peki, CHP parti içi kutuplaşmalara nasıl son verdi?

Hiç şüphesiz Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda önemli bir efor sarf etti.

Fakat, bu tartışmaların yolunu kesen en büyük hamle yerel seçimlerdeki başarı oldu.

Bunun sembol ismi ise tartışmasız Ekrem İmamoğlu’dur.

Nasıl mı?

İmamoğlu seçim dönemi boyunca sakin ve barışçıl bir seçim propagandası yürüttü.

İmamoğlu’nun bu tavrı da, gerilimden yorulan vatandaşta karşılık buldu.

CHP önce parti içi kavgayı, sonra siyasetteki ‘boş atıp dolu tutma’ deyimini rafa kaldırdı.

Altı boş olan hiçbir iddianın dile getirilmemesi için büyük bir çaba sarf edildi.

Nitekim, ispat edilemeyen her söz, vatandaşın gözünde CHP’li siyasetçileri ‘yalancı’ durumuna düşürecekti.

Son dönemde bunun için özel bir çalışma sergilendiğini düşünüyorum.

Kılıçdaroğlu, bu durumun partiye iyi yansıdığını bizler gibi görmüş olacak ki, partisinde kavga istemediğini dün üzerine basa basa bir kez daha söyledi. Kılıçdaroğlu, ateş çemberinin içerisinde, kavga eden bir yönetim anlayışı istemediklerinin altını çizdi.

Eğer CHP, kavgasız gürültüsüz bir kongre sürecini geride bırakabilirse önemli bir mesafe kat etmiş olur. Nitekim, AK Parti’de 1 Nisan’da başlayacak olan kongre sürecinde tansiyonun iller bazında yüksek olacağı şimdiden belli.

Bekleyip göreceğiz.