“Gittim, gördüm, yazdım” derler ya… Geçtiğimiz pazar günü
Ortahisar Belediyesi tarafından kentimize kazandırılan Trabzon Tarih Müzesi’ni
gezdim. Ortahisar’ın en güzel lokasyonlarından biri olan Sarayatik Cami Sokağa
konuşlandırılmış (Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği
söylenen sokak) olan bu müze her ne kadar butik bir görüntüsü verse de
içerisinde derin ve kapsamlı bilgiler her gün onlarca kişiyle buluşturuluyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon ziyaretlerinin detaylarından, şehirde
vasiyetini açıkladığı bilgisine, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethi
sonrasında kentte ne kadar kaldığı, Kanuni Sultan Süleyman ve Yavuz Sultan
Selim gibi iz bırakmış padişahların şehir üzerinde oluşturdukları etkiye kadar
birçok konu ayrı ayrı dizayn edilmiş odalarda belgeleriyle yerli ve yabancı
ziyaretçilere aktarılıyor.
***
Trabzon Tarih Müzesi’nde bir de Trabzon basınına ayrılmış
gerçekten tarih kokan ve kent basınının gücünü gözler önüne seren bir oda
bulunuyor. Tabii ki müze içerisinde en çok vaktimi geçirdiğim alan da burası
oldu. Trabzon basın tarihini, gazeteleri ve teçhizatları yerinde incelemekten,
Türkçe çıkarılan 1929 tarihli gazeteleri okumaktan zevk aldım. Trabzon’da
basılan ancak tüm yurdu ilgilendiren konulara parmak basan gazetelerimizle bir
kez daha gurur duydum. Ancak acı gerçeği de görmeden, bu soruları sormadan
geçemeyeceğim.
***
II. Meşrutiyet’in ilanından sonraki süreçte basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasıyla Anadolu’ya yön veren, edebi, siyasi ve mizah alanlarında adından söz ettiren Trabzon basını, günümüzden geleceğe ne bırakacak? Matbaanın devreye girdiği 1869’dan 1928’in sonuna kadar 104 Türkçe gazete ve dergiyi okurlarıyla buluşan bu kapsamlı kültür için bugünden yarına neler aktarılacak? Ne zaman ki bu sorular cevap bulur, taşlar yerine oturur, işte o zaman günümüzü geleceğe taşımak için adımlar atabiliriz.
2’inci Meşrutiyet Dönemi’nden Meşveret Gazetesi