2000’lerin başında doğan çocuklar, bugünlerde Türkiye’nin
gündemine yön veriyor. Siyasetin kalbi ve nabzı ‘Z kuşağı’ diye atıyor. Z kuşağı, yani milenyumun çocukları şu
sıralar Ankara merkezli siyasete yön veren en önemli argüman. Cumhuriyet Halk
Parti’si Z kuşağı harekatına en erken başlayan partilerden biri… Bugün seçim
olsa ve bahsedilen Z kuşağı oy kullansa; CHP’nin hatırı sayılır bir oy oranıyla
sandıktan çıkacağını düşünüyor, öyle öngörüyorum. Kılıçdaroğlu, kendi partisi
içerisinde Z kuşağına yönelik çalışmalar yapılması talimatını kurmaylarına
vermişti. 2023 seçimlerine Y’i geride bırakmayı hedefleyen Kemal bey; siyasette
‘Dinazor temizliği’ operasyonuna başladı bile!
**
Peki iktidar partisinde durum ne?
Öyle bir algı var ki; ‘Z kuşağı AK Parti’yi götürecek!..’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ne kadar ana muhalefet partisinin lideri
olsa da iktidar partisinin de uyandırıcı alarmıdır. ‘Yarının gelişi bugünden
bellidir’ diye düşünmüş olacak ki hemen hamlesini yaptı. Önceki gün pür dikkat
takip ettiğim, grup toplantısının bir bölümünü tamamen Z kuşağı konusuna
ayırdı. Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerinde AK Parti’nin sonunu kandırılması ve
aldatılması çok güç olan Z kuşağının getireceğini söyledi. Bir nevi AK Parti’yi
dirseğiyle dürtmüş oldu… ‘Kendinize gelin!’ uyarısı çekti.
**
Bakalım, teşkilatlarında millete sınır çekme çabası içinde olan, sonradan olma,
yükünü tutup koşan; millete değil de kendisine gelecek hazırlayan AK Partililer
Z kuşağına karşı ne gibi bir çalışma yapacak?
Yada davası için mücadele eden gerçek AK Partililer’in yapacağı çalışmalara ne
kadar katkı sağlayacak? Eğer AK Parti başarılı olabilmek istiyor ve yukarıda
bahsettiğim algının gerçekleşmesini istemiyorsa, ilçe teşkilatlarından, genel
merkeze kadar eskisi gibi tüm kapılarını millete ve gençlere açmalı, onların
dilinden konuşmalı.
AK Parti, millet için değil, kendisi için çalışanlardan, kapının
arkasında ‘bana kalsın, benim olsun’ diye bencilce mücadele edenlerden
kurtulmalı. Gençlerle birlikte geleceğe yelken açmalı.