SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kaybettiren sistem
6.01.2022

Kıymetli okur kulağımı çekti. “Üniversitelerin başarısı, siyasi partiler filan tamam da… Bu zamlar ne olacak?” dedi. “Bunlar karın doyurmuyor” deyip, eleştirisine eleştiri ekledi. O öyle deyince bana da, 2022 yılı itibarıyla önümüze koyulan zamlı tarifeleri kaleme almak düştü. Okur haklı. Durum öyle vahim ki… Şu elinizde tuttuğunuz kağıdı bile ithal eder duruma geldik. Eskiler bilir. SEKA fabrikalarının kapatılması veya özelleştirilmesiyle tabiri caizse kendi başımıza çorap ördük. Bazı kağıt fabrikalarımız müzeye dönüştürüldü.

Şaka gibi değil mi? Dünya üretirken, biz üretim fabrikalarımızı tarihe gömdük, tozla dolu raflara kaldırdık. Bilet kesip, yerli/yabancı turistlerin ziyaretine açtık. Halbuki üretim, 21’inci yüzyılın buluşu değil, tüm zamanların vazgeçilmezidir. Ancak Türk halkı bunu gıdaya gelen zamların ardından anlamaya başladı. Tüm bu yapılan zamların, dövizin savurganlığının, ekonomide güven ortamının bir türlü oluşmayışının altında yatan tek gerçek üretimden vazgeçilmesidir. Bu noktaya da öyle çok çabuk gelmedik. Türkiye uzun yıllardır devlet kurumlarını özelleştiren bir yapıya sahip. Günün sonunda üretimin azaldığı, enerji gibi devletin elinde olması gereken önemli kurumların özelleştirildiği bir sistemde faturanın da vatandaşa çıkması öngörülebilir bir durumdu.

Fatura öyle acı bir şekilde kesildi ki; insanlar ev geçindirmeyi bıraktı, sadece elektrik ve doğalgaz faturası ödeyebilmek için çalışır duruma geldi. Bazı kesimler, vatandaşa kesilen faturayı “Dünyada enerji sorunu var” diyerek geçiştirmeye çalışsa da biz Türk halkını baz alarak konuları mercek altına almalıyız. Lütfen gerçekçi olalım. Avrupa zaten özelleştirmeyi iyi uygulamış bir topluluk, biraz araştırma yapılınca bu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ancak Batı tarafından Türkiye’ye dayatılmış özelleştirme modeli son tahlilde Türkiye’ye uymadığı apaçık görülüyor. Bunu görebilmek için iktisatçı olmaya gerek yok… Örneğin; Devlet, elektrik faturasının yüzde yüzünün yükü vatandaşa yansımaması için meblağın bir kısmını ödüyor. Peki devlet bu parayı nereden tahsil ediyor? Vergiler üzerinden vatandaştan. Bu döngü de hem devleti hem vatandaşı zarara uğratıyor, her iki taraf da borç sarmalının içerisinde savruluyor. Günün sonunda kazanan sermaye olurken, devlet/millet bu sistemde özele çalıyor.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap