SON DAKİKA
SON DAKİKA


Umudumuz Yeşerdi…
6.05.2021

 Türkiye koronavirüs dalgasını kırabilmek için 29 Nisan itibarıyla tam kapanma sürecine girdi. Büyük fedakarlıklar gerektiren dönemde birçok esnaf dükkanı kapattı. Milyonlarca kişi evinde vakit geçirmeye başladı… Hem ekonomik hem de psikolojik şartlar son raddeye kadar zorlandı. Gerçekten tarihi ve unutulmaz bir döneme şahitlik ediyoruz. ‘Her şey bir film gibi!’ desek yeridir. Şüphesiz, bu kabustan çıkabilmek, biraz da olsa nefes alabilmek için geriye kalan 12 gün çok önemli… Hani derler ya ‘attığın taş ürküttüğün kuşa değsin’, şimdi tam da o noktadayız! Karşımızda iki seçenek var: Ya topyekun mücadeleyle normalleşme ya da korona illetine ‘yaz boyu’ teslim olma… Bunun için yapmamız gerekenler var… Ne onlar? Sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olanlar, Covid-19’dan muafmış gibi davranmamalı. Kısıtlamayı, kırsal mahallerde, köylerinde geçirenler ‘toplu’ iftarlardan uzak durmalı. İftar sonrası buluşmalar, bir sonraki ramazan ayına ertelenmeli. Eline market poşeti alan, şehir turu yapmamalı. “Polis, belediye otobüslerini denetlemiyor” diyerek otobüslerle komşu ziyaretlerine gidilmemeli. Maske, mesafe ve hijyene hiç olmadığı kadar dikkat edilmeli… Acı gerçeğin farkında olalım! Artık tünelden önceki son çıkıştayız…

**

Tam kapanma sürecinin getirdiklerine baktığımızda, sürecin 5’inci günü itibarıyla vaka sayıları düşüşe geçti, umutlar yeniden yeşerdi. Peki böyle giderse ne olacak? Bilim Kurulu hükümete hangi seçenekleri önerecek? Bu konuda birçok iddia ve spekülasyon var… Sadece şunu söyleyebilirim ki, 17 Mayıs’ın ardından kimse ‘tam açılma’ beklememeli.  Çünkü bayram sonrası açılmanın ‘kademeli’ olarak gerçekleşeceği konuşuluyor. 100 bin nüfusta günlük vaka sayısını 100’ün altına düşüren illerde okullardan başlayan ilk adımlar atılması, kafe ve lokantalarla ilgili kararın ise mayıs sonu alınması bekleniyor.

+++

Bekleyim görelim…

Geçmişte Trabzon’un en güzel sahil şeridine sahip mahallesi olan Yalıncak’tan bahsetmemek olmaz. Bölge, plajların eksilmesi ve devasa binaların yapılmasıyla birlikte büyük oranda tahrip edildi. Tüm bunlar herkesin gözü önünde yapılırken, kimse sesini çıkarmadı! Ta ki, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, kent halkının hakkı olan ve Yalıncak’ta bulunan atıl vaziyetteki kumsalı plaj haline dönüştürmek isteyinceye kadar. Bunun üzerine bazı kesimler, bir fotoğraftan hareketle veryansın etmeye başladı. Neymiş efendim… Soyunma odaları beton oluyormuş! Peki bunları biliyor musunuz? Zorluoğlu’ndan başka kimse oraya yüzünü dönmemiş… Bir proje dahi planlamamış. Gelen giden herkes o bölgeyi uzaktan izlemiş. Sahil, atıl vaziyette beton yığınların arasında bırakılmış, vatandaşın değil, lüks sitelerde oturanların kullanımına sunulmuş… Karadeniz’in mavisi, tuğlalar arasında kaybolup gitmiş… Fakat Zorluoğlu, göreve geldiği gibi bu alanı incelemiş. ‘Ne yapabiliriz de halka kazandırabiliriz’ diye büyük bir mücadele içine girmiş.

Hiç kimsenin görmediği, hesapta olmayan bir noktaya el atmış, burayı ayağa kaldırmak için mesai harcamış…  Şimdi de yapıyı taşıyan iskelet sistemi ortaya çıkınca ‘beton’ algısı oluşturmak isteyenler sıraya girmiş. Öyle ki Büyükşehir tarafından yapıların ahşapla kaplanacağı yönünde açıklama yapılmasına rağmen bunca emeğin bir fotoğrafla heba edilmek istenmesi, şehir adına büyük kayıp. Artık bu tür tartışmalarla zaman kaybedilmeden şehri denizle buluşturacak her projeye destek verilmeli… Sonucu hep birlikte bekleyip görelim.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap