SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yiyin efendiler yiyin...
17.07.2024

Hani dillerde pelesenk olan, bugün dahi genç yaşlı hiç kimsenin ağzından düşürmediği bir şarkı var, Rüçhan Çamay imzalı: Gariptir insan oğlu neler yaratmış Yarattığı her bugün dünü aratmış Aklı ile her şeyin sırrını bulmuş Kendi yarattığı putun kölesi olmuş Para, para, para Varlığı bir dert yokluğu yara Çerçeveletir kimi asar duvara Kimi onu bulunca dosdoğru bara Kimi sıkar elinde çıkarır suyunu Kiminin değiştirir güzel huyunu... Evet, varlığı bir dert, yokluğu yara... Lidyalıların insanlık tarihine büyük buluş diye bela ettiği para günümüzde zengin-fakir ayırt etmeksizin her kesimin ortak sorunu... Suyu çıkmıyor belki bu meretin ama insanoğlunun kanını emiyor, kökünü kazıyor para... Aslında tabii ki tek sıkıntı para değil... Parayı akılla bütünleştirmek marifet... Şöyle ki; haber izlemiyoruz, gündem takip etmiyoruz, hatta biraz daha ileri gidelim, okumuyoruz kardeşim okumuyoruz! Haliyle geride yapacak bir şey kalmıyor. Oturuyorsun TV karşısına, seyrediyorsun dizileri... Senin dizi izlediğin yerde zenginler haberleri izliyor, gazete, kitap okuyor.

Ne kadar acı değil mi? Hal böyle olunca da dizginleri elden bırakıyoruz. Nitekim toplumbilimci beyzadelerden kurulu (!) hükümet dört başı mamur koşuyor kendi kulvarında... Dil de onlarda, kulak da... Kalp de onlar da, dimağ da... Ne duyuyorlar ne görüyorlar ne de önemsiyorlar. Allah'ı var, "Üç maymun" rolünü güzel de oynuyorlar. Kel başa şimşir tarak... Bakın, geleceğin binasını inşa etme hayalini kuran emekli kesim garibanlıkta level atladı! Neden? Haksızlık addedilmesin, bağnazlıktan! Körü körüne tercihini yaptı sandık başında... "Reis" nidasıyla alanlara koştular, payanda oldular o çok sevdikleri uzun adama... Herhangi bir sayının sıfırla çarpımının yine sıfır olacağını hesap etmeden... Sonuç? Tası tarağı toplayıp doğruca köye... Bir tarafta emekli, diğer tarafta asgari ücretli... Ortalık yangın yeri... Dertlerini anlatabilecekleri Marko Paşa da tarihin tozlu raflarına gömülmüş! Ah Tevfik Fikret ah!

Sen boşuna mı dedin "Yiyin efendiler yiyin, bu hanı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!" diye? Bu ülkeyi emeklinin, asgari ücretlinin aldığı üç kuruşluk maaşları batıracak! O yüzden kendi maaşlarına zam üstüne zam yapmaktan çekinmeyip emeklinin, gariban kesimin alacağı üç kuruşu üçe beşe bölmek için kırk takla atıyorlar. Onlar bu tür varyasyonlarla gönül eğlendirirken siz dizi izlemeye devam edin... Nasılsa Reis'iniz kurtaracak sizi! Aynı Reis Bey, EYT müjdesini verirken prim gününe ilişkin çetrefilli sözlerinin daha mürekkebi kurumadan erketeye yatan bakan tarafından nasıl çürütüldüğünü hatırlayın. Şimdi gel de rahmet oku bu düzene! Elin oğlu atomu lime lime parçalarken biz hala "yumurta mı tavuktan çıkar, yoksa tavuk mu yumurtadan" sorunsalına cevap arıyoruz. * Gazeteler ve haberler fukara emeklimi ilgilendirmiyor. Ülkede hangi siyasetçi ne yaptı, kim çaldı çırptı, kim insanlara yalan söylüyor, kim hırsız, kim uğursuz? Yıllardan beri bu garip gurebayı , yoksulları kim kandırıyor?

Bu ülkenin birikimini, devletin-milletin işletmelerini, fabrikalarını, kurumlarını kimlere sattılar, kaça sattılar? ‘Dokunulmazlık’ ne demek? Neden benim ülkemde durmadan hırsızı-soyguncuyu affediyorlar? Türkiye’nin imkanları ve birikimleri kime gidiyor? Ortalıkta dolaşan bir sürü iddia var, bunların ne kadarı doğru, yoksa doğru değil mi? Veya; laiklik, cumhuriyet, demokrasi, halk, insan hakları, hukuk düzeni ne anlama geliyor? Sefiller sınıfını şöyle helalinden paşalar gibi savunabilecek bir muhalif parti ya da adam akıllı milletvekileri kademesi olmayacak mı? * Üstte saydıklarımla pek ilgilenmiyorlar. Dedim ya hepsi olmasa da onlar akşamları dizilere bakıyorlar. Sabahleyin kalkıp bakıyorlar ki asgari ücretliye ‘‘Sıfır zam’’ veriyorlar... O zaman da kızıyorlar ama neye kızdıklarını bilmeden...

ANLAYANA

"Efendiler, elinde yanlış bir şahadetname (diploma) ile cemiyete çıkan bir adamın memlekete zararı sizin tasavvur edebileceğinizden çok fazladır. Bir cemiyette en muzır adam, ehliyetsiz olduğu halde salahiyet sahibi olanlardır... Bu adam bütün hayatında ilmin, liyakatin ve çalışkanlığın düşmanı olacaktır."

8/7/1929 [inönü’nün AÜ Hukuk Fakültesi ilk mezunlarına konuşması]


© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap