Bölgemizde yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle Ordu ve Rize'de sel felaketi meydana geldi. Binalar, köprüler, yollar yıkıldı, üreticinin fındığı denize aktı, çok büyük zarar var. Öncelikle tüm Doğu Karadeniz halkına ve selde mağdur olanlara geçmiş olsun diyorum. Geçmişte yaşanan felaketlerde devletimiz her zaman halkının yaralarını hemen sarmış, babalığını göstermiştir. Bu felaket sonucunda oluşan mağduriyetler de, hükümetimiz ve Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından en kısa zamanda giderilecektir. Karadeniz halkı bin yıllardan beri bu topraklarda yaşamaktadır.

Muhteşem güzellikleri olan ama bir o kadar da zor yaşam şartları olan bu coğrafyada kendi yaşam kültürünü ve mücadele yöntemlerini oluşturmuş, hangi şartlarda nasıl davranacağını bilmiştir. Karadeniz her zaman hırçın yüzünü göstermiş, insanı bin yıllık yaşamlardan çıkan sonuçlara göre hayatlarını dizayn etmiş, aniden değişen hava şartları, fırtınalar ve sellerle nasıl mücadele edeceklerini bilmiştir. Eskiden insanların dere yataklarına ev kurmadıklarını, bina yapmadıklarını, geçmişten edindikleri tecrübeleriyle suyun yükselme ihtimaline göre bir sınır belirleyip, oradan yukarıya yamaç veya tepelerde yapılandıklarını, köprü ve yolları buna göre oluşturduklarını, sağlam yerlere ev yaptıklarını görüyoruz. Şimdi zorlaşan hayat şartları, artan nüfusla birlikte gelen taleplere göre ya da tüm uyarılara rağmen, halkın kendi isteklerine göre olumsuz yapılanma koşulları doğrultusunda, sellerin meydana gelebileceği yerlerde evler, binalar yaptıkları görülmektedir. Bu binalar imar koşulları düzenlenmeden veya altyapıları hazırlanmadan, olumsuz şartlarda yapılmıştır. Halbuki eskiden insanlar yaşam ve yapılaşma koşullarını doğal olarak kendileri düzenlerdi ama gelişen yaşam şartlarıyla birlikte bunlar gözardı edildi. Eğer teknoloji tam anlamıyla kullanılabilse bu felaketler daha az hasarla atlatılabilir. Teknoloji o kadar gelişti ki, artık insanoğlu denizlerin üzerine binalar yapıyor, yeni şehirler kuruyor. Hollanda'da bazı şehirler deniz üzerine kurulmuş kanallarla bağlıdır. Ama teknolojiyi çok iyi kullandıkları için selde bina, köprü yıkıldı veya can kaybı oldu gibi haberler duymazsınız.

Ayrıca Karadeniz sahili doldurularak yapılan sahil yolunun kodu, pek çok yerde eski yoldan daha yüksektedir. Yamaçlardan inen yağmur suları rögarlar dolunca hızlı tahliye olamadığı için kodu daha düşük olan eski sahil yolunda toplanmakta, bu durum sel felaketini tetikleyip daha şiddetli hale getirmektedir. İlgili bakanlıklarımız bu felaketin yaşandığı yerlerde olumsuz şartları tespit edip, çok acil giderilmesi için çaba gösterecektir. Karadeniz coğrafyasını ilgilendiren bu konuları ele alıp daha iyi ve detaylı araştırmalarla yapım teknolojileri ve şartlarını iyileştirip düzenlemeleri gerekir. Felaketlerin ne zaman olacağını kestiremeyiz ama bu ihtimalleri düşünerek tedbirler alabiliriz. Tedbir bizden, takdir Allah'tan...