SON DAKİKA
SON DAKİKA


40 kadın Siz aklınızı mı kaçırdınız? Söylesenize!
8.06.2024

Pandemi öncesi, görev yaptığım bir kadın platformunda, bir kadınla tanışmıştım. Kendisini tanıtıp biraz sohbet ettikten sonra, bana anlattıkları, adeta bir ders niteliğindeydi.

“Bir yıl kadar önce bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Adını ÖZNE koydum. Şimdi neden Özne diye düşünmüşsünüzdür? Çünkü bilinci olan kimse demekmiş ÖZNE. Oysa yüklem olmadan, bir işe yaramadığını bugün bu ülkede daha iyi anlıyorum.  Tıpkı bizlere bu aralar dayatılan, kadının erkeksiz bir birey olamayacağı ve varlık gösteremeyeceği bilinci gibi. Oysa ne kadar yanlış yapmışım.  Dünyayı merak ettiği şimdiden belli. Her şeye çok ilgili. Dünyayı getirdiğim kızıma, hep bir mucize olarak baktım. Muazzam bir şey değil mi Havva Hanım, dünyaya bir evlat getirmek. Kendimizi tebrik etmeliyiz. Bizler çok önemliyiz ama her gün, bizi yok ediyorlar. Kızımı bu dünyada nasıl yetiştireceğimi, hatta onu erkeklerden nasıl koruyacağım bilmiyorum. Çünkü gördüğüm, okuduğum, yaşadığım kadarıyla erkekler bildiğini okuyor ve yapıyor. Kız çocuklarına da ayıp, sus, konuşma, kıyafetlerine dikkat et, kimseye güvenme öğretiliyor. En azından ben öyle yetiştirildim. Çocuklarımıza kız olduğun için ile başlayan cümleler kurarak, gerekçeler yüklüyoruz. “

Bu konuşmadan çok etkilenmiştim. Bugünlerde kadınlarla ilgili yazdığım her sözcükte, kadınlara bir şeyler borçlandığımı hissediyorum. Artık bilmek, inanmak, anlamak, güvenmek gibi kelimeler, yok olup gerilere doğru gidiyor. Kadınların çoğu, artık sadece kendini korumaya çalışıyor.

Bu yılın mayıs ayında, 40 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen 40 kadından 14’ü boşanmak istediği ya da kendi hayatlarına dair kararlar almak istediği için, 2’si tedbir kararı yüzünden, bir tanesi kızını korurken, 3’ü ise ekonomik bahanelerle öldürülmüş. Diğer öldürülen kadınların, neden öldürüldüğü henüz bilinmiyor. Bu kadınların 6’sı ise, babaları tarafından öldürüldü. Ne kadar acı değil mi?

Biricik sandığımız hayatlarımızda, bu aralar bedeli, erkekler ödetiyor kadınlara.

Kendi cinslerim adına yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim. Bu konuda susmaya ant içmeyeceğim! Tüm bu cinayetlerin son bulması ve erkelerin kendine gelmeleri için gereken neyse orda olacağım.

İnsana karşı bir duruşu olmalı insanın, bir de kadına karşı.

İnsanlar ne için yaşıyor, ne için dünyaya geliyor? Bir caninin, bir sapığın son vereceği bir hayat için değil elbette.

Ölüme nereden bakarsanız bakın, sağdan, soldan, yukarıdan, aşağıdan, nereden bakarsanız bakın, gerçek olan şudur ki oda artık, yok oluştur.

Herkes ortada insanım diye dolaşıyor da horozlar ve tavuklar bizden daha iyi. Evimizde alıp beslediğimiz can dostlarımız hatta cinsi pitbull olan bile zarar vermiyor insan dediğimize. Ama bize zararı, yine insan dediğimizden başka kim veriyor ki?

Kadın üzerinden siyaset yapan ve sürekli konuşan erkekler, kadınsız hiçbir şey yapamayan erkekler ya kadını taciz ediyor, ya kadını dövüyor, ya kadını izliyor, ya da kadını öldürüyor.

A Milli Kadın Voleybol takımımızın, Amerika ile maçında bile, skordan çok, taraftar bir kadının bedeni konuşuldu. Hey Andropozlar, Türkiye Amerika’yı yendi farkında mısınız? Ekrana yansıyan yayından endişeye düşen, basın kanallarımız bile oldu. Neredeyse af diler gibi. En çok da kadını andropoza girenler konuşuyor. Hiç utanmadan, sıkılmadan hatta kendi kanalından, kadınla ilgili yorum yapan gazeteciler bile oldu. Üstelik bu insan, Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarı. Yani sözüne itibar edilen insan. Ne denir ki çok şey denir de benim bu insanlara ödeyecek tazminat param yok.

Büyüklerimizden dinlediğimiz kadın hikayelerinden, bugüne geldiğimizde ne değişti ki. Ben söyleyeyim mi? Hakkı olan bu topraklarda, kadın olduğu için hakları elinden alınan itiraz edemeyen, saygınlığı erkeklerin iki dudağı arasında sıkışmış bir kadın kaldı.

Yıllar önce yazdığım Hizmetçi Kadın yazımda, TDK’nın Kadını tanımlamada “Hizmetçi kadın” ifadesinin düzeltilmesini istemiştim. Bugüne geldiğimizde ne değişti ki, kadın yine Türk Dil Kurumunda “Hizmetçi Bayan (kadın bile değil) ve diğer tanımlarıyla ifade edilmektedir.

Nasıl medeni oluruz biliyor musunuz? Ayırım yapmadan, herkesi önemseyerek. Sadece kendi zenginliğimiz, başarımızı, zaferimizi düşünmeden, biz diyerek. Medeni olabilmek aşkına.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap