Kimileri düşünceleriyle, kimileri icraatları ile, kimileri
icatları, kimileri erdemi, kimileri yeteneği, kimileri ise sanatı ya da müziği
ile imza atar dünyaya.
Kimileri de şehirlerinin tanıtımı için, imza atar ülkesine.
Bazı isimler, şehirlerinin önüne geçer, çünkü yaptıklarıyla
doğduğu, büyüdüğü şehri onurlandırır.
Bir Trabzonlu önce Türk’tür, sonra Trabzonlu ve
Trabzonsporludur.
Küçücük şehrimin, tüm insanlarını kırsal diye algılayan,
nezaket dışı insanlar oldu. Şehre gelip, oynadıkları futbolla ve sonrasında
şehrimde yaşattıkları kaos, kargaşa ve kavgayla, Trabzon’u, tüm ülkeye rezil
etmeye çalışanlara karşı, Trabzonspor’u savunanlar ve her daim yanında olanlar
da oldu elbet. Küçücük şehrin bu başyapıtında yani Trabzonspor’da, emeği
geçenler her daim hem şehrin hem de Trabzonspor’un daha da büyümesi ve
gelişmesi için çaba sarf etmişlerdir.
Rahmetli Halil Günaydın tanıştırmıştı beni, Mehmet Ali
Yılmaz’la.
Esprili, eğlenceli ve babayiğit bir adamla karşılaşmıştım.
Mehmet Ali Yılmaz tesislerinde, yaklaşık yirmi dakikalık bir sohbet
gerçekleştirmiştik. Sonrasında yapacağımız röportajın gün ve saatini
kararlaştırmıştık. Tanışmamız Halil abim vesilesi ile olmuştu. Şimdi ikisinden
de rahmetle bahsettiğimiz günlere geldik. Hayat çok acımasız maalesef.
Ama bugün, onun sahibi olduğu gazetede KARADENİZ GAZETESİNDE
yazıyor olmaktan, çok mutluyum. Her ne kadar İstanbul’da yaşasam da Trabzon’da
doğduğum, büyüdüğüm, sokaklarında yürüdüğüm, ağladığım, güldüğüm şehrimin
gazetesinde yazıyor olmak, sanırım şehrime karşı, bir görev aşkıdır.
Trabzonspor’da yıllardır ses hep aynı, şampiyonluk.
Dünde, bugünde yarında ses hep, şampiyonluk olarak çıkacak.
Bizlere anlık sevinçler tattıran, ama genelde hüzün veren,
bir futbol takımımız var.
Zamanında sindiremediğimiz yenilgileri, tekrar tekrar
yüzümüze çarpan bir Trabzonspor’umuz var, maalesef.
Sürekli üzülüp, pişmanlık duymak, Trabzonsporlunun kaderi
oldu. Ama Trabzonspor’un özgürlüğüne düşkün bir takım olmasını sağlayan isim
ise, Mehmet Ali Yılmaz olmuştur.
Sonrasında oluşan kan
kaybı ise, bordo- mavi renkleriyle uyuşamayanların hikayesidir.
Tüm bu hayal kırıklıkları, gerçekleşmeyen projeler hep
UYUMSUZLARIN yaptıklarıyla ilgili sorunlardır.
Ne demiştik, şehirlerin anılmasına yardımcı olan isimler
vardır. İşte Trabzonspor denince, akla ilk gelen isimlerden olan, Mehmet Ali
Yılmaz’a bir teşekkür yazısıdır bu yazı.
Kim bilir kaç futbolcuya deva oldu, derman oldu, akıl verdi,
destek oldu, babalık yaptı.
Çözüme genel olarak gözünü kapamayıp, Trabzonspor için hep
sığınılacak bir liman oldu Mehmet Ali Yılmaz.
Trabzonspor için bir ağaç oldu. Gölgesinden faydalananların
bugün çok şey borçlu olduğu bir Mehmet Yılmaz oldu.
Şimdi gelişine topa vurup, hayata attığı golleri,
seyredenlerin çıkaracağı, çok dersler vardır mutlaka.
Ben hayattan şunu öğrendim, insanların bulundukları konum ne
olursa olsun, anlayışları ve nezaketleri çözer insanlar arasındaki saygıyı ve
sevgiyi.
Sanırım Trabzonspor için, elinden geleni yapan bir başkana,
son kez, teşekkür etme zamanıdır.
Bugün önde bir tabut ve arkada rahmet okuyan eller var
sadece.
Rahmetle.