SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yoz Arılar
6.07.2024

Bazı insanlar hep açtır ve hep avantaj kollar.

Çıkarsız hiçbir şey yapmaz, hep kendini düşünür.  Karşılıksız hiçbir şeye dokunmaz.  Biraz da zalimdir bu insanlar.

Aklınıza gelen isimler oldu mu? Belki de kendinize itiraf edemediğiniz, kendinizdir bu kişi.

Trafikte yayaya yol vermez, menfaati için yalan söyler, metroda sıraya girmez; önünüze geçer, üstelik de hiç oralı olmaz. Trafikte geçiş üstünlüğü olan araçların kullandığı şeridi kullanır. Uçakta cam kenarındaysanız “ben oradan başka yerde oturamam” deyip, sizin ekstra para ödediğiniz yere göz diker. Hakkınızı yer de yer…

BUNLARA AVANTAJ KOLLAYAN, AÇLAR DİYORUM.

İçlerinde kocaman bir kara delik vardır, asla doldurulamayan.

Çok kolay hazmederler. Hazım sorunları yoktur. Her şeyi yer yutarlar. Söylediklerinizi duymazlar bile.

Bu insanlar aynı zamanda saygısız ve duyarsızdırlar.

Dün Kadıköy’de dolaşırken, çok sevdiğim bir Ortopedi Profesörü büyüğüm “Havva Hanım, zamanın varsa bir kahve içelim mi” dedi. Bu kadar kıymetli bir büyüğüme, zaman yoksa bile yaratılır elbette.

Bu yazının konusu da kendisiyle sohbetten sonra doğdu zaten.

Berlin’i anlattı, orada ki saygıyı, disiplini ve burada kimsenin kimseye saygısı olmadığını ve üstünlüğün ise nedense hep bu insanlarda toplandığını, üzülerek ifade etti. Tabi ki yaşadığı birkaç yaşanmışlıkla da örnekleyerek

Ne denir ki?

Bayram tatili için gittiğim Tiflis bile, her şeyiyle adeta bir Avrupa kasabası edasındaydı. AB’nin göz kırptığı, her yerin AB bayrakları ile donatıldığı Gürcistan’da, sokaklarında bir tane tozun bile hareket etmediği,tertemiz yolların kendi kültürlerini anlattığı,mükemmel bir tatildi. Öyle ki acayip gürültücü Gürcülerin bile, adeta medeni şarkılarını dinledik. Kimsenin fırsat ya da avantaj kokladığını görmedik.

Oysa ki bundan çok değil 3-4 yıl öncesine kadar, Gürcüler Türkiye’de, bakıcı ve temizlik işlerinde Türklere ihtiyaç duyuyorlardı.

Geldiğimiz nokta, her şeyi avantaja çevirmeye çalışan bazı insanlarımızın, ayakları üzerinde durmaktan vazgeçişlerinin hazin sonudur.

Biz bu muyuz?  Böylesine hızla gelişen bir dünyada, aynı kalmak, matah bir şey değil ki. Değişime ayak uydurmak, ön ayak olmak, değişime liderlik yapabilmek ne kadar önemli bir olgu. Avantaj kollamadan ve koklamadan.

Ne şekilde değişir bu insanlar? Edindirilmiş sosyal refleksler, fayda sağlar mı dersiniz?

Sanırım artık aynı kalmaktan öte, artık kendimizi bilmemiz ve bir an önce kendimizi toplamamız lazım.

Medeniyet şart. Olmazsa olmaz

Kendinizi çok önemli görmeyin ne olur?Önceliği kendiniz hak ediyor diye düşünmeyin?Bu size ne yapar biliyor musunuz?

Sizi ağırlaştırır, hantal yapar, bencil yapar, gelişemezsiniz, olduğunuz yerde sayıklar, sadece fırsatları kollayan oluverirsiniz. Topluma faydanız olmaz, sadece hak yersiniz.

“Yoz arıları” ifadesini Uğur Mumcu’dan okumuştum. Yani anladığım, aslında isterse çalışkan olabilen ama başıboş dolaşmayı seven ve medeni olmayı zul sayma hali. Yazımda tam bunu anlatmıyor mu?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap