Çay Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde 200 bine aşkın üretici tarafından yapılıyor. Fabrikalarda çalışan işçiler ve mevsimlik işçilerle birlikte yaklaşık 2 milyon kişiye de ekmek kapısı açıyor. Sezonun 15 Mayıs’ta başlaması planlanıyor. Ancak koronavirüs salgınından ötürü hem çay müstahsilinin hem de işçilerin kafasında soru işaretleri var. Rize İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından alınan tedbirler açıklandı.

En önemli maddelerden bir tanesi de 14 günlük karantina göz önünde bulundurularak il dışından gelecek olanlar gerekli izinleri aldıktan sonra 30 Nisan’a kadar bölgeye gelmeleri gerektiği açıklandı. 30 Nisan’dan sonra ise bu kişilere izin verilmeyecek. Ayrıca kente gelecek olanlarda 14 gün boyunca karantina altında olacaklar. Çok isabetli bir karar. Lakin ÇAYKUR’da budama yapılmadan çay alınmayacağını açıkladı. Hangi ara çaylıklar budanacak da toplanmaya başlanacak, bu birinci sorun olarak ortada duruyor. Diğer bir sorun ise başta İstanbul olmak üzere ve farklı illerden gelecek olanların durumu.

Bu vatandaşlarımız, seyahat belgesi alamadıklarından dert yanıyor. Ek olarak çok önceden biletini alan vatandaşlarımız var. Yani 30 Nisan’dan sonrasına alan kişiler var. Bu kişilerin durumu da belirsizliğini koruyor.

Geldikleri takdirde bölgeye girişlerine izin verilecek mi yoksa geri mi gönderilecek? Girişlerine izin verilse dahi 3180 TL’lik cezaya maruz kalacaklar mı? Binlerce kişi bu konu hakkında ilgili yetkililerimiz tarafından aydınlatılmayı bekliyor.

Şunu da akıldan çıkarmamak gerekir farklı illerdeki vatandaşlarımız bölgeye gelemedikleri takdirde bu çay yanıp gidecek. Hem üretici kaybedecek hem de ülkemizin ekonomisi. Bu seyahat belgesi sorununun çözümü için ivedilikle gerekli adımların atılması gerekiyor.

Virüs belirtilerini üzerinde taşımayanların bölgeye gelmeleri hızlı bir şekilde sağlanmalı.

Aksi takdirde Gürcü, Azeri mevsimlik işçilerin salgından ötürü bölgeye gelemeyecek olmasından dolayı milyonlarca paranın bölgemizde kalacağı ve çayın kurtuluşu hayalleri suya düşebilir. Bırakın çayın kurtuluşunu tonlarca çay heba olup gidebilir. Sakın yanlış anlaşılmasın, elbette önce sağlık lakin ekonomimizin de ayakta kalabilmesi için üretim de çok mühim. Bu yüzden sağlıklı kişilerin acilen bölgeye girişleri sağlanmalı. Anlaşılan o ki bu yıl çay tarımında çok zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Ek olarak şunu da belirtmek isterim ki bu süreci yönetmek hiç de kolay değil. Bölgenin can damarı olan ÇAYKUR’u ve idarecilerimizi yıpratmak, suçlamak yerine yapıcı eleştirilerde ve önerilerde bulunmakta fayda var.